senin ve benim için gündüz ama yıldız için gece. | Open Subtitles | إنه الصباح بالنسبة لي ولك ولكنه المساء بالنسبة لتلك النجمة |
Şimdi senin ve benim için harika bir şey olacak. | Open Subtitles | وشيءٌ رائع على وشك الحدوث بعد قليل لي ولك |
Bu işin için de ne kadar çok kalırsam senin ve benim için bu daha da kötüleşecek. | Open Subtitles | كلما طال تورطي في كل هذا فقط سيحدث الأسوأ لي ولك |
Bu senin ve benim için aşkımızla dolu. | Open Subtitles | ". هذا حظة بالنسبة لك ولي مليئة حبنا" |
Bak, biliyorum Rie'nin tasarımı senin ve benim için önemli. | Open Subtitles | أنظر ، أنا أعرف أن تصميم (ري) مهم بالنسبة لك ولي |
Ancak belki de senin ve benim için farklı bir şekilde olması gerekiyordur. | Open Subtitles | ولربما بالنسبة لكِ ولي يجب أن تكون الامور مختلفه |
senin ve benim için sadece bir yol var. | Open Subtitles | بالنسبة لي ولك ليس لدينا سوى البقاء. |
senin ve benim için güzel günler var, Quick. | Open Subtitles | ستكون أوقات جميلة لي ولك ياسريع |
Ancak asıl öfkesini senin ve benim için saklayacaktır. | Open Subtitles | ولكن غضبه الحقيقي سيكون محفوظاً لي ولك |
Tanrı bunu buraya senin ve benim için koymuş. | Open Subtitles | وَضعَ الله هذا هنا لي ولك |
Bunun senin ve benim için ne kadar önemli olduğunu söyle. | Open Subtitles | أخبريهنّ كم هذا مهم بالنسبة لكِ ولي |