Hepsini senin yaptığını düşünüyorlar, sadece vaizi değil, şerifi ve diğer kızları da. | Open Subtitles | انهم يظنون أنك فعلت كل هذا و ليس للواعظ فقط بل للشريف أيضا |
Eğer herşeyi senin yaptığını düşünürse harika olur. | Open Subtitles | سيكون من الرائع إذا أعتقدت أنك فعلت كل هذا |
Ancak okuyucuların böyle düşünmeyecektir, bunu senin yaptığını düşünecektir. | Open Subtitles | ، لكن قرائك لن يفهموها بتلك الطريقة . سيقولون أنه أنت |
senin yaptığını biliyorum. Tavuk hikayesini de sen yaydın. | Open Subtitles | أنت فعلتها، كنت أعلم أنك فعلتها أنت لفقت قصة الدجاج |
senin yaptığını düşünenler şu anda buraya geliyorlar. | Open Subtitles | حسناً، الناس الذين يظنون أنّك الفاعل قادمون إلى هنا الآن. |
Senin gibi bir üne sahip olan kişi için, herkes senin yaptığını düşünecek. | Open Subtitles | رجل بسمعتك السيئة الكل سيعتقد أنك الفاعل |
Lütfen dramatik etki için bunu senin yaptığını söyle. | Open Subtitles | رجاء أخبريني أنكِ فعلتِ ذلك كنوع من الدراما |
Birileri senin yaptığını düşünürse, yanıldıklarını kanıtlamak iyi olurdu değil mi? | Open Subtitles | .. الأمر فحسب , إن ظنّ أحد أنك فعلت ذلك سيكون مُفيداً جداً أن يكون لديك شخص يُثبت عكس ذلك، أليس كذلك ؟ |
Ama sana şunu söyleyeyim, lanet numaran bende var yani bu işi senin yaptığını bildiğimi bilmelisin. | Open Subtitles | اسمع أيها الوغد أنا أراقبك جيداً لذا أريدك أن تعلم أنني أعلم أنك فعلت هذا الهراء |
Hayır, senin yaptığını biliyorum. O, babanın ortağıydı. | Open Subtitles | لا، أعرف أنك فعلت هذا لقد كان شريك والدك |
senin yaptığını yapardı... | Open Subtitles | أعلم أنك فعلت ما كان سيفلعه أي قائد جيِّد. |
senin yaptığını biliyorum. Hepiniz. Hepinizin yaptığını biliyorum. | Open Subtitles | أعلم أنه أنت, أنتم جميعا أعلم أنه أنتم جميعا |
Yap gitsin. Buradakilerin çoğu erkek. senin yaptığını düşünmezler. | Open Subtitles | كما تعلمين حسناً، اذهبي إنهم في الغالب رجال لن يفكر أحداً أنه أنت من فعلها أعتقد أن تلك الشقراء هي من أخرجت الريح |
Kimse senin yaptığını bilmez. Dağıt onun beynini. | Open Subtitles | لا أحد سيعرف أنه أنت فجر رأسها اللعين فحسب |
Eğer konuşmazsan, insanlar zaten senin yaptığını düşünecek. | Open Subtitles | أنت لن تتحدث، الناس سيعتقدون أنك فعلتها على أيّ حال. |
Geçiştiriyorsun soruyu. senin yaptığını biliyordum. | Open Subtitles | أنت تتملّص من سؤالي علمت أنّك الفاعل |
senin yaptığını düşünüyorlar. | Open Subtitles | يعتقدون أنك الفاعل |
Molly, sürekli bunu senin yaptığını söyleyip duruyoruz. | Open Subtitles | حسنٌ، "مولي" نحن نستمر في قول أنكِ فعلتِ هذا |
senin yaptığını biliyorum. | Open Subtitles | أعرف ما قمت به يا حقير! |
Halk senin yaptığını öğrenecek olsaydı, seni darağacına yollardı. | Open Subtitles | لو عرف اولائك الناس بما قمت به سوف يقضون عليك |
senin yaptığını düşünenler şu anda buraya geliyorlar. | Open Subtitles | حسناً الناس الذين يعتقدون بأنك فعلت آتين لهنا الآن |
senin yaptığını biliyordum. | Open Subtitles | لقد عرفت أنه انت |
senin yaptığını. | Open Subtitles | نفس الأمر الذي أنتم هنا من أجله |
senin yaptığını gösteren hiç bir kanıt yok. | Open Subtitles | لا يوجد دليل أنك من فعلتها |
En azından senin yaptığını bilmiyorlar. | Open Subtitles | على الأقل لا يعلمون أنك وراء ذلك |