O yüzden Seninle konuşmamız lazım. | Open Subtitles | وهذا هو السبب في أننا بحاجة إلى التحدث معك. |
Baba, Seninle konuşmamız gereken bir konu vardı. | Open Subtitles | أبي، نريد التحدث معك في أمر ما |
Seninle konuşmamız gerekiyor. | Open Subtitles | أنا فقط.. أريد التحدث معك فحسب.. |
Patty tiyatronun etrafında olup biteni öğrenmek istiyorsak Seninle konuşmamız gerektiğini söyledi. | Open Subtitles | باتي اخبرتنا اننا لو نريد ان نعرف ما يحدث هنا يجب ان نتحدث معك |
Seninle konuşmamız lazım. Seninle konuşmamız lazım. | Open Subtitles | يجب أن نتحدث يجب أنت نتحدث معك |
Pardon, anne. Sadece Seninle konuşmamız lazımdı. | Open Subtitles | أعتذر، يا أمي لقد كان علينا التحدث إليك |
Anne, Seninle konuşmamız gereken bir şey var. | Open Subtitles | أمي نريد أن نكلمك بشأن موضوع |
Prim çeklerimizi aldık ve Seninle konuşmamız gerekiyor. | Open Subtitles | للتو استلمنا مكافاتنا ونريد التحدث معك |
Seninle konuşmamız gerek. | Open Subtitles | أريد التحدث معك |
Seninle konuşmamız yasak. | Open Subtitles | لا يفترض علينا التحدث معك |
Seninle konuşmamız lazım. | Open Subtitles | أريد التحدث معك |
Seninle konuşmamız lazım. | Open Subtitles | عليّ التحدث معك على إنفراد |
Seninle konuşmamız gereken bir konu var. | Open Subtitles | اريد التحدث معك بامر حسناً ؟ |
- Seninle konuşmamız gerek. | Open Subtitles | نريد التحدث معك. |
- Seninle konuşmamız gerekiyor. | Open Subtitles | نرديد ان نتحدث معك |
Profesör Hayden, Seninle konuşmamız için gönderdi bizi. | Open Subtitles | البروفسور "هيديون" اخبرنا ان نتحدث معك |
Profesör Hayden, Seninle konuşmamız için gönderdi bizi. | Open Subtitles | البروفسور "هيديون" اخبرنا ان نتحدث معك |
Seninle konuşmamız lazım. | Open Subtitles | علينا التحدث إليك. |
Seninle konuşmamız gerekiyor. | Open Subtitles | نريد التحدث إليك |
Seninle konuşmamız lazım. | Open Subtitles | أريد التحدث إليك |
Anne, Seninle konuşmamız gereken bir şey var. | Open Subtitles | أمي نريد أن نكلمك بشأن موضوع |