Biliyor musun, Seninle konuşmayı hiç sevmiyorum çünkü ya bir hıyarlık yapmış, ya da yapmak üzere oluyorsun. | Open Subtitles | أتعلم أكره التحدث معك لأنك تبدو كرجل فعل أو أنه مقبل على فعل شئ أحمق ؟ |
Belki Seninle konuşmayı bırakırsam sen de gidersin. | Open Subtitles | ولعلي أذا توقفت عن التحدث معك سترحلين بعيداً أيضاً |
Curtis, henüz Seninle konuşmayı bitirmedim. | Open Subtitles | كورتيس ، أنا لم أنتهي من الحديث معك بعد. |
Bak, Seninle konuşmayı kesemem, Jack Hiçbir Şey çünkü çok korkuyorum. | Open Subtitles | انظر , لا يمكنني التوقف عن الحديث معك جاك لاشئ لانني خائف من كل شئ |
Ben de Seninle konuşmayı. | Open Subtitles | وأنا أيضاً أحب التحدث إليك عن بعض الاشياء |
Hayır, aslında, Seninle konuşmayı umuyordum. | Open Subtitles | كلا، بالواقع كنت آمل التكلم معك |
Seninle konuşmayı kabul etmiştim, sadece seninle. | Open Subtitles | لقد وافقت على التحدث اليك انت فقط انا لا... |
Denedim, Catherine. Bütün gün boyunca Seninle konuşmayı denedim. | Open Subtitles | انا احاول كاثرين أحاول الكلام معك طوال هذا اليوم |
Laurentia, bugün Seninle konuşmayı umuyordum. | Open Subtitles | لورينشا ,كنت آمل التحدث معك اليوم |
Seninle konuşmayı denedim kız kardeşinden hoşlandığımda dürüst oldum... | Open Subtitles | لقد حاولت التحدث معك, أن أكون صريحا بخصوص أعجابي بأختك... |
Benim Seninle konuşmayı istemem farklı bir şey, değil mi? | Open Subtitles | طلبي التحدث معك يعتبر أمر مختلف، صحيح؟ |
Seninle konuşmayı ve senden özür dilemeyi istiyorum. | Open Subtitles | أود الحديث معك حول هذا و الإعتذار لك مباشرة |
Sağ ol, Sam. Ben de Seninle konuşmayı seviyorum. | Open Subtitles | شكرا , سام وانا ايضا اعجبنى الحديث معك |
Seninle konuşmayı çok istiyor. | Open Subtitles | تصر على الحديث معك |
Gerçekten görmek istiyorum seni. Seninle konuşmayı istiyorum. | Open Subtitles | أنا فعلاً أرغب برؤيتك, فعلاً أودّ التحدث إليك. |
Beni bulman oldukça uzun sürdü. Seninle konuşmayı istiyordum. | Open Subtitles | أخذت وقتاً طويلاً لتجدني، لقد كنت أريد التحدث إليك |
Seninle konuşmayı özlüyorun hepsi bu. Tek söylediğim bu. | Open Subtitles | أنا فحسب إفتقدتُ التحدث إليك , هذا كل شيء |
Hatta babam bile benim yerime Seninle konuşmayı tercih ediyor. | Open Subtitles | حتى والدي يفضل التكلم معك عني. |
Seninle konuşmayı seviyorum. | Open Subtitles | "يا با دا با دو" أحب التكلم معك |
Ben Seninle konuşmayı tercih ederim, tamam. | Open Subtitles | اود التحدث اليك على كل حال |
Çok uzun zaman oldu ve seninle Seninle konuşmayı çok isterdim. | Open Subtitles | تذكّرني؟ هو كان إلى حد بعيد طويل وأنا أحبّ... أنا أحبّ الكلام معك. |
Kötü bir gece geçirdim, Seninle konuşmayı umuyordum. | Open Subtitles | مررت بليلة سيئة نوعا ما، لهذا اردت التحدث معكِ. |
Seninle konuşmayı çok isteyeceğine eminim Jackie. Tamam. Yalnızca bir hap. | Open Subtitles | أنا متأكدة أنها تود الحديث معكِ يا جاكي حبة واحدة فقط |
Bak Dan, bu sabah senden özür dilemek için Seninle konuşmayı düşünüyordum. | Open Subtitles | اسمع يا دان, فى البداية كنت اظن اننى يمكن ان اتحدث اليك واقدم الأعذار |