Evet, seninle takılmak güzeldi ama artık bunlarla alakam yok. | Open Subtitles | نعم ، أعني لقد كان من الرائع التسكع معك لكنه ليس حيث أنا بعد الأن |
Bir şey söyleyeceğim, Gary, seninle takılmak çok moral bozucu. | Open Subtitles | علي ان اخبرك يا جاري التسكع معك محبط للغاية |
Adamım seninle takılmak kesinlikle eğlenceli Peter. | Open Subtitles | من المؤكد أنه ممتع التسكع معك , بيتر |
seninle takılmak istemiyorum. Sadece beni rahat bırakmanı istiyorum,Tamam mı ? | Open Subtitles | لا أريد الخروج معك أريدك أن تدعني و شأني فقط، حسناً؟ |
Burada seninle takılmak iyi geldi. | Open Subtitles | قضاء الوقت معك هُنا ، إنه شعور جيد |
- Vinny seninle takılmak çok güzel. | Open Subtitles | أوه فيني, التسكع معك كان الأفضل. |
Bu çok eğlenceli Chris. seninle takılmak çok hoşuma gitti. | Open Subtitles | هذا ممتع يا كريس أحب التسكع معك |
Güle güle dostum! seninle takılmak güzeldi. | Open Subtitles | وداعا يا صديقي لقد كان التسكع معك ممتعا |
Güle güle dostum! seninle takılmak güzeldi. | Open Subtitles | وداعا يا صديقي لقد كان التسكع معك ممتعا |
Kimse seninle takılmak istemiyor. | Open Subtitles | لا أحد يريد التسكع معك |
seninle takılmak gerçekten sinir bozucu olabiliyor. | Open Subtitles | التسكع معك يكون محبطا احيانا |
seninle takılmak Gene'le tekrar birlikte olmak gibiydi. | Open Subtitles | احساس التسكع معك كان مثل احساسى بان (جين)قد رجع مرة اخرى,لقد كان |
Sadece seninle takılmak istiyorum. | Open Subtitles | أريد فقط التسكع معك |
Arkadaş, seninle takılmak istemiyorum ben. | Open Subtitles | ياصاح, لا اريد حتى التسكع معك |
Ben her zaman seninle takılmak istiyorum. | Open Subtitles | لطالما أردت دوما التسكع معك |
seninle takılmak çok eğlenceli. | Open Subtitles | هذا ممتع , الخروج معك |
Bir şey değil, James. seninle takılmak güzeldi. | Open Subtitles | "على الرحب يا "جيمس أسعدني الخروج معك |
Yani Tommy seninle takılmak istiyorsa büyük ihtimal sadece aletini istiyordur. | Open Subtitles | لذا إذا كان (تومي) يريد قضاء الوقت معك فهو فقط يحاول الوصول إلى سروالك |