"seninle tartışmayacağım" - Translation from Turkish to Arabic

• لن أجادلك
• لن أتجادل معك
• أتشاجر معك
• لن أتجادل معكِ
• أجادل معك
• انا متورط معك في

Seninle tartışmayacağım. 80 binin tamamını istiyoruz.
لن أجادلك يا جيري ، لن أجادلك ، نريد الآن مبلغ 80 الف دولار كاملاً

Seninle tartışmayacağım. Ne kadar getirdin?
لن أجادلك في ذلك كم لديك ؟

- Seninle tartışmayacağım.
لن أتجادل معك بشأن ضرب الناس لك

Tamam, tamam. Seninle tartışmayacağım.
حسناً, حسناً أنا لن أتجادل معك

Bak, Paige, bunun hakkında Seninle tartışmayacağım.
أنظري بايج .. لن أتشاجر معك حول هذا

Bana isim takmanın bir yararı yok Susan, çünkü Seninle tartışmayacağım.
"لا فائدة من ذلك يا "سـوزان لأننى لن أتجادل معكِ بعد الآن

Kültürlü biri olarak Seninle tartışmayacağım.
شخص راقي وهام وبهذه المكانه لا أستطيع أن أجادل معك

Şu an bunu Seninle tartışmayacağım! - Seçeneğimiz yok!
انا متورط معك في هذا لحد الأن

Ve sonra... - Seninle tartışmayacağım.
لن أجادلك يا جيري

Bu konuda Seninle tartışmayacağım.
أنا لن أجادلك فى هذا

Anlambilimi Seninle tartışmayacağım.
لن أجادلك في الألفاظ

Kendinden geçmektir. Anlambilimi Seninle tartışmayacağım.
لن أجادلك في الألفاظ

Seninle tartışmayacağım, Michael. Bunun bir anlamı yok.
لن أجادلك يا (مايكل) لا جدوى من ذلك

Yok ama hayır, Seninle tartışmayacağım.
لا، لن أتجادل معك.

Seninle tartışmayacağım.
أنا لن أتجادل معك

Kızgınım. Ama yine de Seninle tartışmayacağım. Seni değiştirmeye çalışmaktan vazgeçtim.
مازلت لن أتشاجر معك أحاول تغييرك

Yine de Seninle tartışmayacağım.
مازلت لن أتشاجر معك

Seninle tartışmayacağım.
لن أتشاجر معك

Bu konu da Seninle tartışmayacağım. Tamam mı?
لن أتجادل معكِ بعد الآن، حسنًا؟

Kalıp Seninle tartışmayacağım. Şimdi şehre dönüyorum.
لن أجادل معك سأعود إلى البلدة

Şu an bunu Seninle tartışmayacağım!
انا متورط معك في هذا لحد الأن