"seninle zaman" - Translation from Turkish to Arabic

    • الوقت معك
        
    • وقت معك
        
    • وقتاً معك
        
    • الوقت معكِ
        
    • وقتي معك
        
    • معك الوقت
        
    • الوقتِ معكِ
        
    Seninle zaman geçirmeyi gerçekten çok seviyorum. Wow. Birilerine bunun hakkında yazmam lazım. Open Subtitles أنا فقط احب قضاء الوقت معك ساقوم بالكتابة الى احدهم عن هذا الامر
    Yani, babanın Seninle zaman geçirmek istemediği besbelli ama sahile falan gidebilirsin yani. Open Subtitles أعني , من الواضح أنّ والدك لايريد أني يقضي بعض الوقت معك ولكن, اذهب إلى الشاطئ وافعل مايحلو لك
    Seninle zaman geçirmek benim de hoşuma giderdi, fakat Gina ya seninle birşey yapmayacağıma söz verdim. Open Subtitles سيسعدني قضاء المزيد من الوقت معك ولكنّي وعدت جينا أن لا يحدث شيء بيننا
    Seninle zaman geçirdiğime mutluyum, senin de hoşuna gittiğini biliyorum. Open Subtitles ، أنا سعيدة أني استطعت أن أقضي وقت معك . و أعرف بأنك أستمتعت به أيضا
    Seninle zaman geçirmekten gerçekten hoşlanıyorum ama iyice düşündüm de şimdiki halinden başka bir yere gidemez. Open Subtitles يعجبني حقاً ان أقضي وقتاً معك ولكن لا أظن انه انا وانت يمكننا ان نستكمل ما نحن عليه
    İster inan ister inanma, Seninle zaman geçirmekten hoşlanıyorum. Open Subtitles صدقي أو لا تصدقي أحب أن أمضي الوقت معك ياقريبتي الصغيرة
    Seninle zaman geçirmeyi seviyorum ve sen harika öpüşüyorsun. Open Subtitles إنني احب ان أقضي الوقت معك مُقبل مذهل نوعاً ما
    Seninle zaman geçirebilme sebebim şu anki durumumsa neredeyse buna değer diyeceğim. Open Subtitles حسناً , إذا كان قضاء الوقت معك هو أمر ثانوي لحالتى الراهنة أنا أقول انها تستحق ذلك.
    Çünkü seninle biraz zaman geçirmek istedim. Ama Seninle zaman geçiremedim. Open Subtitles أجل, لأنني أردت أن أقضي بعض الوقت معك وانا لا أستطيع أن أراك أبداً
    Seninle zaman geçirmek için yalvarıyor bana. Open Subtitles لقد كانت ترجوني لقضاء المزيد من الوقت معك.
    İster inan ister inanma, Adam, Seninle zaman geçirmeyi istiyorum. Open Subtitles صدق أولا أدم أأنا أريد أن أقضى الوقت معك
    Seninle zaman geçirmiyor, diğer ailenden daha iyi olduğunu kanıtlamak için sana bir şeyler alıyor. Open Subtitles أنها لا تمضي الوقت معك أنها تشتري لك الأشياء لتثبت بأنها أفضل من عائلتك الأخرى
    Seninle zaman geçirebilme sebebim şu anki durumumsa neredeyse buna değer diyeceğim. Open Subtitles حسناً , إذا كان قضاء الوقت معك هو أمر ثانوي لحالتى الراهنة أنا أقول انها تستحق ذلك.
    - Seninle zaman geçirmekten keyif alıyorum. Open Subtitles أستمتع بقضاء الوقت معك وأنا أستمتع بقضاء الوقت معكِ
    Brainard etrafımızda dolaşmadan Seninle zaman geçirmek benim için büyük bir zevk. Open Subtitles من دواعي سروري لقضاء بعض الوقت معك بدون "براينيارد" يحوم فوقنا
    Bak, George Seninle zaman geçirmekten çok mutluyum ama bunun devam edeceğinden emin değilim. Open Subtitles اسمع يا جورج... أنا مستمتعة جداً بقضاء الوقت معك ولكن لست متأكدة بأن علاقتنا ستنجح.
    Tam vazgeçmek üzereydim, ama Seninle zaman geçirmek, bana Derrick olduğu zamanları hatırlattı ve... benim yeniden onunla ne kadar olmak istediğimi. Open Subtitles كنت على وشك الإستسلام لكن قضاء بعض الوقت معك ذكرني كيف كان الوضع مع ديريك، ومعي... ..
    Seninle zaman geçirmeyi çok seviyorum, sevişmesekte. Open Subtitles تعلمين انني احب قضاء اي وقت معك ولكن بعفة
    Seni bu durumda bırakmak istemiyorum. Ve Seninle zaman geçirmeyi sevdiğimi biliyorsun. Open Subtitles لا أريد أن أقحمك في ذلك وأنت تعلم كم أحب أن أمضي وقتاً معك
    Seninle zaman geçirmeyeceğim için mutlu olacağını söylediğini hatırlıyorum. Open Subtitles أتذكّر أنّكِ قلتِ أنّكِ سعيدة لعدم مقدرتي على قضاء الوقت معكِ
    Gerçekten hoş biri olduğunu ve Seninle zaman geçirmeyi sevdiğimi söyleyebilirim. Open Subtitles انا اجدك شخصاً لطيفاً جداً ودائما ارغب في قضاء وقتي معك
    Seninle zaman geçirmeyi gerçekten seviyorum, ve eğer iyilesirsem, artik benimle zaman geçirmeyecegini düsünüyordum. Open Subtitles و لكني ظننت أنه إذا تحسن حالي لا أستطيع أن أمضي معك الوقت
    Ayrıca garipsin, ki bu eğlenceli. Ve Seninle zaman geçirmek istiyorum. Ve poponla. Open Subtitles و أرغب بقضاء بعض الوقتِ معكِ ومع مؤخرتكِ معكما معاً

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more