Robotun hemen düşmesini bekliyordum çünkü hiç sensör veya hızlı döngü yok. | TED | كنت أتوقع السقوط الفوري للروبوت، بسبب انعدام أجهزة الاستشعار وردود الفعل السريعة. |
Yerçekimi dalgaları. Az önce geminin sensör kayıtlarını kontrol ettim. | Open Subtitles | موجات الجاذبية قمت بالتحقق من أجهزة الإستشعار للسفينة |
sensör görevini görüyor, alnınızdan ve kulağınızın üstünden bilgi alıyor. | TED | في تلك السماعة توجد أجهزة استشعار على جبينك وفوق أذنك. |
Ancak her New York binasının üzerine bir sensör koyduğunuzu hayal edin, bir milyon monitörden veri okurdu. | TED | لكن تخيلوا مسألة تركيب حساسات جودةِ الهواء على كل مبنى، دراسة البيانات المجمعة من مليون حساس. |
Şimdi, bu aygıta aşina olmayanlar için, bu 40 dolar değerinde bir video oyunu kumandası. Ve büyük ölçüde hareket algılayıcı sensör kabiliyeti ile tanıtılır, | TED | لمن لا يعرف ما هو هذا الجهاز إنه جهاز تحكم للألعاب الإلكترونية سعره 40 دولار ويشتهر بقدرته على إستشعار الحركة |
Efektif olarak pankreas kanserini tanımlayabilecek bir sensör için bilimsel kriterler tanımladım. bir sensör için bilimsel kriterler tanımladım. | TED | لذا أعددت المعايير العلمية مثل كيف يجب ان يبدو المستشعر ليمكننا من تشخيص سرطان البنكرياس بشكل فعال. |
Güvenlik kamerası CCD sensör kullanıyor. | Open Subtitles | غبي أجل كاميرا المراقبة تستخدم مستشعر العرض الجانبي |
Hadi yapalım. Yeterli sensör yok. | TED | لنقم بصنعها، لا يوجد ما يكفي من أجهزة الاستشعار |
Günümüzde yeni gelişen medikal sensör endüstrisi 0,1 mm'den daha geniş olmayan küçücük ışık-yönlendirme cihazlarını kullanarak kimyasal parmak izinin tüm yeni evrelerini keşfediyor. | TED | اليوم، تستكشف صناعة أجهزة الاستشعار الطبيّة الناشئة مستويات جديدة من البصمات الكيميائية الدقيقة مستعينةً بأجهزةٍ دقيقة للمعالجة بالضوء لا يزيد حجمها عن عُشرِ المليمتر. |
Alt katta seni beklerken eve birkaç tane sensör sakladım. | Open Subtitles | عندما كنت أنتظرك في الأسفل, أخفيت بعض أجهزة الاستشعار حول المكان. |
Olumsuz, olumsuz Solo. Tüm sensör ve sistemler yeşil kontroller yeşil, hava aracı yeşil. | Open Subtitles | غير صحيح، كلاً من أنظمة الإستشعار والمراقبة والمركبة تعمل. |
Lazer yüklendi, sensör ve termaller onaylandı. | Open Subtitles | نظام التوجيه يعمل. أنظمة الإستشعار والرؤية الحرارية تعمل. |
...çerçevenin arkasındaki manyetik sensör ile çalıştırılıyor. | Open Subtitles | لتفعّل الإستشعار المغناطيسي من خلف الإطار |
Şimdi bu kapıları amım olarak düşün, ve inanılmaz hassas bir sensör ekle. | Open Subtitles | الآن قارن بين هذه الأبواب مع فرجي وأضف إليها جهاز استشعار حساس للغاية |
Rezero eğim açısını bir sensör ile sürekli ölçerek dengesini koruyor. | TED | ريزيرو يحافظ على توازنه بمواصلة قياس زاوية التأرجح من خلال جهاز استشعار. |
Şurada küçük bir sensör var odada kimin olduğunu anlıyor | Open Subtitles | لديهم حساسات صغيرة تكنشف من يوجد في الغرفة |
En pahalı silahlara, ikinci bir sensör sakladık. | Open Subtitles | ،على الأسلحة الأكثر تكلفة أخفينا جهاز إستشعار ثاني |
Bu sensör ucuz, hızlı, basit, duyarlı, seçici ve olabildiğince az invazif olmalıydı. | TED | يجب أن يكون المستشعر غير مكلف، وسريع، وبسيط، وحساس، وانتقائي، مع حد أدنى من التدخل الجراحي. |
96 adet sensör, 36 adet bilgisayar 100,000 bağımsız hareket yönlendirici var ve ve elektrikli kabininde 10 kilodan fazla TNT taşımaktadır. | TED | تحتوي على 96 مستشعر و 36 كمبيوتر على متنها، 100،000 خط سلوكي للتحكم الذاتي، تختزن طاقة كهربائية تعادل 10 كيلوغرامات من مادة تي ان تي على متنها. |
sensör kayıtlarına gösteriyor ki rasathane bir kaç dakika önce güneşe bir araştırma aleti yolladı. | Open Subtitles | سجلات أجهزة الاستقبال تُظهر أن المرصد الفلكي أطلق... مِسْبارًا شمسيًّا إلى داخل... الشمس منذ بضعة لحظات. |
Yapay zekâ tabanlı veri analizi ve sensör teknolojilerinin küçültülmesi daha şimdiden kişisel sağlık durumunun izlenmesini mümkün kılıyor. | TED | تحليل البيانات المعتمد على الذكاء الصناعي وتصغير تقنيات الحساسات قد بدأت بالفعل في جعل إدارة الحالة الصحية الفردية ممكنةً |
Bize göre, kimyasal sensör bulundurmak için homeostazi kontrol birimi oldukça mantıklı bir yer. | TED | وبالنسبة لنا، فإنه من المنطقي أن يكون أحد مراكز التحكم المحورية للتوازن الحيوي هو مكان يوظّف مستشعرات كيميائية. |
Bunu birçok farklı yolla ölçebilen çok sayıda sensör oluşturduk. | TED | وصنعنا الكثير من المستشعرات التي قاسته بطرق مختلفة. |