"sepetiyle" - Translation from Turkish to Arabic

    • سلة
        
    Ben sana zeytin sepetiyle yaklaşıyorum. Sen ise sepeti suratıma atıyorsun. Open Subtitles أحس كما لو أنني أقدم لك سلة الزيتون فتبصق في وجهي
    Ben sana zeytin sepetiyle yaklaşıyorum. Sen ise sepeti suratıma atıyorsun. Open Subtitles أحس كما لو أنني أقدم لك سلة الزيتون فتبصق في وجهي
    Sana söylediğini ve burada elime tutuşturduğun bir uzun kollu tişört ve meyve sepetiyle sırıtarak duracağımı düşünmüştüm. Open Subtitles ظننتها أخبرتك و سأضطر للوقوف هنا و أبتسم حتى تعطيني قميصاً و أو سلة فاكهة
    Bu gece Orpheus cehenneme indiğinde onu elimde meyve sepetiyle bekliyor olacağım. Open Subtitles عندما يَنحدرُ Orpheus إلى الجحيمِ، أنا سَ يَكُونُ إنتِظاره مَع a سلة فاكهةِ.
    Arada bir sıraların arasında bağış sepetiyle dolaşıp hoş kadınlara göz kırpar ve hemen geri dönüp paraları sayar, böylece süreyi doldurur. Open Subtitles مع سلة التبرعات يغمز السيدات الجميلات
    Kurbanımız, çamaşır sepetiyle birlikte asansöre biniyor. Open Subtitles ضحيتنا تدخل المصعد مع سلة الغسيل
    Gerçi tatillerde bir e-kartla veya küçük bir hediye sepetiyle sürpriz yapabiliyorlar. Open Subtitles ببطاقة بريدية أو سلة صغيرة بها شيء ما
    İlaç sepetiyle başlayacağım. Open Subtitles سأبدأ مع قصة سلة الدواء
    Onu küçük sepetiyle yürürken izlerken Open Subtitles وكان يسير ومعهُ سلة صغيرة..
    Küçük bir Koreli çocuğu alışveriş sepetiyle yere serdi. Open Subtitles -اخذ كل شيء من سلة المشتريات

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more