Yaptıklarımız, davranışlarımız ve kararlarımız, sera gazlarının salınımını arttırdı. | TED | ممارساتنا وخياراتنا وتصرفاتنا أدت إلى زيادة في انبعاث الغازات الدفيئة. |
Düşüm için bildiğimiz tek yol, sera gazlarının salınmasından kaçınmak ve oradaki zararlı gazları yok etmek. | TED | الطريقة الوحيدة لمعرفة كيفية القيام بذلك هي عن طريق السحب، وذلك بتجنب إنتاج المزيد من الغازات الدفيئة وتخفيض الكمية الموجودة بالفعل حاليًا. |
Dahası üretilen tüm gıdaların yaklaşık üçte biri yenmiyor ve atık gıdalar küresel sera gazlarının yüzde sekizini yaymakta. | TED | علاوة على ذلك، ما يقرب من ثلث جميع المواد الغذائية المنتجة لا يؤكل، ويصدر الطعام المهدر ثمانية بالمئة من الغازات الدفيئة. |
New York'taki sera gazlarının yüzde 75'i bunun gibi ısı için petrol yakan bir binadan geliyor. | TED | %75 من الغازات الدفيئة بمدينة نيويورك تنبعث من مباني مثل هذه، تستعمل الوقود للتدفئة. |
Dediğim gibi, sera gazlarının yüzde 18'i çiftlik hayvanı yetiştiriciliğiyle alakalı. | TED | كما قلت، 18% من غازات الدفيئة مصدرها تربية المواشي. |
sera gazlarının etkisiyle buzulların erimesinden ve suların yükselerek dünyanın her tarafındaki kıyılarda şehirleri yutmasından sonraki yıllardı. | Open Subtitles | حصل ذلك عندما ذابت الأنهر الجليدية بسبب غازات الدفيئة و غمرت المحيطات المدن الساحلية في جميع أنحاء العالم... |
Ve diyebilirim ki dünya nüfusunun %5'ini oluşturan bizler sera gazlarının %25'ini üretiyoruz ve dünya mahkümlarının %25'ine sahibiz. | TED | وانا اريد ان اقول .. اننا نعيش في دولة تملك 5% من سكان العالم .. وتنتج 25% من الغازات الدفيئة .. ولدينا أيضاً .. أكبر عددٍ من المساجين |
"An Inconvenient Truth" filmini görenleriniz için söylüyorum; Gore'un verdiği dersin en can alıcı noktası son kısımdır. Orada, eğer hiçbir şey yapmazsak sera gazlarının nereye gittiği, nerelere gidebilecekleri gösterilmektedir. | TED | لأؤلئك الذين شاهدوا "الحقيقة المزعجة،" أهم شريحة في حديث آل غور هي آخر شريحة، التي تعرض إلى أين تتجه غازات الدفيئة إذا لم نفعل شيئاً، ها هنا حيث سنذهب. |