"serbest bırakılmış" - Translation from Turkish to Arabic

    • أطلق سراحه
        
    • تم الإفراج عن
        
    • اطلقت شراً
        
    • إطلاق سراحه
        
    • تم إطلاق
        
    Kane rehin alınmış ve beş gün sonra serbest bırakılmış. Open Subtitles تم أحتجاز كين كرهينه و أطلق سراحه بعد خمسه أيام
    İki hafta önce serbest bırakılmış çünkü, yani 11'inde. Open Subtitles حسناً، أطلق سراحه قبل أسبوعين بالحادى عشر
    Cinayet ve uyuşturucu tacirliğinden yediği 20 yıllık cezanın bir kısmını çektikten sonra serbest bırakılmış. Open Subtitles أطلق سراحه مؤخراً بعد أن قضى جزءً من حكمه لمدة 20 عاماً للقتل والمتاجرة في المخدرات
    Baban serbest bırakılmış. Ne kadar güzel, değil mi? Open Subtitles تم الإفراج عن أبيك، أليس ذلك رائعاً؟
    Uzun zaman önce uzak bir ülkede Ben, Aku, karanlığın şekil değiştiren efendisi serbest bırakılmış korkunç bir şeytandım. Open Subtitles منذ زمن طويل وفي أراضي بعيدة أنا آكو، متحول الأشكال و سيد الظلام اطلقت شراً لا يوصف
    Burada yazana göre, 6 ay önce serbest bırakılmış. Open Subtitles وفقاً لهذا, فقد تم إطلاق سراحه منذ 6 أشهرٍ مضت
    - Anladığım kadarıyla dün gece Padilla serbest bırakılmış. - Evet. Open Subtitles أفهم أن " باديا " أطلق سراحه يوم أمس هذا صحيح
    Delil yetersizliği gerekçesiyle serbest bırakılmış. Open Subtitles وقد أطلق سراحه لــعدم كفاية الأدله
    Gizli Servis bünyesinde çalışan Özel Harekât Büro Şefi Richard Mallory'nin müdahalesi sonucu serbest bırakılmış. Open Subtitles (أطلق سراحه بتدخل من السيد (ريتشارد مالوري رئيس نشاطات مكتب خاص، ضمن خدمات سرية
    Bir ay önce serbest bırakılmış. Open Subtitles أطلق سراحه قبل شهرٍ.
    Charles Mahoney az önce serbest bırakılmış. Open Subtitles (تشارلز ماهوني) أطلق سراحه للتو من السجن.
    Charles Mahoney az önce serbest bırakılmış. Open Subtitles (تشارلز ماهوني) أطلق سراحه للتو من السجن.
    serbest bırakılmış. Open Subtitles لقد أطلق سراحه
    Hücre arkadaşı 2012'de serbest bırakılmış. Open Subtitles تم الإفراج عن رفيق زنزاته عام 2012.
    Uzun zaman önce uzak bir ülkede Ben, Aku, karanlığın şekil değiştiren efendisi serbest bırakılmış korkunç bir şeytandım. Open Subtitles منذ زمن طويل وفي أراضي بعيدة أنا آكو، متحول الأشكال و سيد الظلام اطلقت شراً لا يوصف
    İki hafta önce serbest bırakılmış. Open Subtitles حصل على إطلاق سراحه قبل أسبوعين
    Donald Jacob bir sene önce serbest bırakılmış. Open Subtitles (دونالد جاكوب) تم إطلاق سراحه منذ عام مضى
    Otelin dışında zehirli bir madde serbest bırakılmış. Open Subtitles تم إطلاق مادة سامة بالخارج حول الفندق

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more