"serbest bırakacağım" - Translation from Turkish to Arabic

    • أطلق سراح
        
    • سأحرر
        
    • سأطلق سراح
        
    • سأطلق سراحه
        
    • سوف احرر
        
    • وأطلق سراحك
        
    • أحرره
        
    • أعفيك به من
        
    • الاستجابة سأطلق
        
    • تذهب حرة
        
    • سراحكِ
        
    • سوف أطلق
        
    • ساطلق سراح
        
    Beni bardan evime kadar takip eden delinin birine inanıp bir teröristi serbest bırakacağım ve sonra ne olacak? Open Subtitles من بار انا أطلق سراح إرهابي من السجن حينها ماذا؟
    Madem bu kadar güçlü hissediyorsun, Kıymetli ruhlarını serbest bırakacağım Open Subtitles نتيجة لتحليكِ بالقوة لهذا سأحرر جميع أرواحكِ الثمينة
    Adamlarınızı serbest bırakacağım, ama karşılığında bir şeyler beklerim. Open Subtitles سأطلق سراح رجالك لكنني أريد شيئًا بالمقابل
    Buradan kurtulduğumda onu serbest bırakacağım. Open Subtitles سأطلق سراحه عندما أصل لمنزلي بسلام
    Bir tanesini serbest bırakacağım. Open Subtitles سوف احرر واحد منهم.
    Bana bunu bilgileri verirsen seni serbest bırakacağım. Open Subtitles سأؤكد أنه أعطاك هذه المعلومات وأطلق سراحك.
    Onu neden serbest bırakacağım? Open Subtitles أحرره مماذا؟
    Beni dinle geleceğin sakini seni serbest bırakacağım zamana kadar benim sadık hizmetkarım olacaksın. Open Subtitles أنصت لي يا إبن المستقبل ستكون خادمي الوفي حتى يحين الوقت الذي أعفيك به من هذا
    Eğer razı olmazsanız, virüslü iki tüpü büyükşehirlerinizde serbest bırakacağım. Open Subtitles اذا رفضت الاستجابة سأطلق زجاجتين من الفيروس فى مدن رئيسية
    Echo programını bana getirdiğinizde Nina Sergeevna'yı serbest bırakacağım. Open Subtitles حين تعطي برنامج الصدى لي فسأدع (نينا سيرغييفنا) تذهب حرة
    Parayı alırken ben seni serbest bırakacağım ve aldığında parayı ondan alacağım. Open Subtitles عندما يحصل على المال، سأطلق سراحكِ سأرى كم سآخذ منه من المال
    Dünyaya geldiğimizde seni serbest bırakacağım bu direk cennete gitmeni sağlayacak. Open Subtitles عندما نعود إلى الأرض سوف أطلق سراحك و سوف تعبر للسماء
    Yakıt pompalanmaya başlandığı anda yolcuların yarısını serbest bırakacağım. Open Subtitles بمجرد تدفق الوقود الى خزان الطائرة ساطلق سراح نصف الركاب
    Hizada kalıp ne istersem yapacaksın ve ben de arkadaşlarını serbest bırakacağım. Open Subtitles أنتى تندرجى فى الخط و تفعلى ما أقوله . وأنا سوف أطلق سراح أصدقائك
    Ve evet. Arkadaşını serbest bırakacağım. Open Subtitles و نعم سوف أطلق سراح صديقك لافييت
    Dediğimi yaptığında karını ve ağabeyini serbest bırakacağım. Open Subtitles سأحرر زوجتك وأخيك عندما تُنفذ ما أطلبه
    - Şüpheliyi el konulan araç garajında serbest bırakacağım. Open Subtitles سأطلق سراح المشتبة بهِ دون حجز هل تعدني؟
    Pekâlâ, onu serbest bırakacağım. Open Subtitles حسنٌ، سأطلق سراحه عند العد لواحد
    Bir tanesini serbest bırakacağım. Open Subtitles سوف احرر واحد منهم.
    FBI Saeed'i gözaltına alır almaz geri dönüp seni serbest bırakacağım. Open Subtitles طالما المباحث تحجز " سعيد " سأعود وأطلق سراحك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more