Elimizde pek bir şey yok. Spike'ı serbest bırakmak hakkında hiçbir şey yok. | Open Subtitles | لَيسَ في الطريقِ تحرير سبايك منه، على أية حال |
Bu durumdan ben de en az senin kadar hoşlanmıyorum. Ama şimdilik, o uçağı serbest bırakmak onların eve ulaşabilmesi için yapacağımız tek şeydir. | Open Subtitles | لا يعجبني هذا مثلك، لكن الآن تحرير تلك الطائرة هي كل ما يمكننا لمساعدتهم ليعودوا للوطن سالمين |
Sen bir buğday bitini Cardiff' in ortasında serbest bırakmak mı istiyorsun? | Open Subtitles | هل تريد إطلاق سراح ويفيل في وسط كارديف ؟ |
Birisini doğal olmayan kontrolden serbest bırakmak için eski bir sihir. | Open Subtitles | إنها تعويذة قديمة لتحرير أي شخص من سيطرة غير ه عليه |
Hepinize teşekkür etmek istiyorum, içinizdeki kazananı serbest bırakmak için verdiğiniz sözleriniz için. | Open Subtitles | أشكركم جميعا على التزامكم بتحرير الطاقة الداخلية |
Ama böyle devam ederse, seni serbest bırakmak zorunda. | Open Subtitles | لكن لايمكنهم تأجيلها أكثر من ذلك، لأنه سيتيعن عليهم إطلاق سراحك. |
Şimdi serbest bırakmak zorundayız, ama gizli bir takip işimize yarayabilir. | Open Subtitles | -أجل سيكون علينا إطلاق سراحها الآن , لكنني أظن |
Onun Tyson olduğunu kanıtlayamazsak serbest bırakmak zorundayız. | Open Subtitles | مالمتستطعإظهارأنه "تايسون" علينا أن نطلق سراحه |
Crate'den bir mahkumu serbest bırakmak, halkımın asla unutmayacağı bir jest olur. | Open Subtitles | ..تحرير سجينٍ اليوم س سيكون بادرة لن يناسها قومي |
- Ve askerler elinde değil. - Askerleri serbest bırakmak bir sonraki adım. | Open Subtitles | وأنت لا تمتلكهم تحرير أولئك الجنود هي الخطوة التالية |
- Prometheus'u serbest bırakmak istiyorsun, değil mi? | Open Subtitles | - تُريدين تحرير " برويمثيوس " , اليس كذالك ؟ |
Sanırım yapacağım ilk şey arkadaşlarımı serbest bırakmak olurdu ve diğer bütün aşağıya kafeslediğin insanları. | Open Subtitles | أظن أن أول شيء سأفعله... سيكون تحرير أصدقائي وكل أؤلئك الأشخاص الذين تحتجزينهم بالأسفل |
Bir masumu cezalandırmaktansa 10 suçluyu serbest bırakmak daha iyidir. | Open Subtitles | إطلاق سراح 10 رجال مذنبين أفضل بكثير من معاقبة رجل بريء |
İçindeki şeyi serbest bırakmak konusunda emin misin peki? | Open Subtitles | أأنت واثق أنه يمكنك إطلاق سراح ما بداخله ؟ |
Ve oğlumu serbest bırakmak için paramı son kuruşuna kadar harcardım. | Open Subtitles | و مستعد لإنفاق كل ما أملك لتحرير ابني الوحيد |
Ve ondan sonra bu güzelliği serbest bırakmak... ve bana teslim etmek için arzularına engel olamazlar. | Open Subtitles | حتي ليطغي علي .كل شيء آخر وعنـدئذ، لا يمكنـهن ...تفادي تلك الرغبة بتحرير هذا الجمال .لكي يغمرونني فيه |
Ulusal Savunma Yetkilendirme Yasası seni suçlamak ya da serbest bırakmak zorunda olmadığımı söylüyor. | Open Subtitles | ينصّ قانون إقرار الدفاع الوطني أنّي لستُ مُضطراً لإتهامك أو إطلاق سراحك. |
O yüzden onu serbest bırakmak adaletsizce olmayacak. | Open Subtitles | لذا لن يكون من الظلم إطلاق سراحها |
Adamı serbest bırakmak zorundayız. | Open Subtitles | علينا أن نطلق سراحه |
Bekle, diyorsun ki birileri iblisi serbest bırakmak için Lincoln Abidesinin başını kesti. | Open Subtitles | تمهل, هل تقول أن شخصاً ما قطع رأس النصب لإطلاق سراح الشيطان |
O dünyanın ilk ölümsüz varlığı ve onu serbest bırakmak istiyorum. | Open Subtitles | إنّه أوّل كيان خالد بالعالم وأريد تحريره |
- Mazeretini kontrol ettim. serbest bırakmak zorunda kaldım. | Open Subtitles | لقد ثبت صحة عذر غيابه . لذلك اضطررت أن أطلق سراحه |
Programın adı Merovingian ve Anahtarcı'yı serbest bırakmak istemiyor. | Open Subtitles | واحد من الأقدمين بيننا، انه يدعى الميروفنجيان - وهو لن يدعه يذهب باختياره؟ |
Ama adam hayvanı serbest bırakmak zorunda çünkü bu hayvan için en iyisi. | Open Subtitles | لكن يجب عليه، يجب عليه أن يطلق سراح الحيوان لأن هذا الأفضل له. |
Onları serbest bırakmak için dört güvenlik protokolünü aşmamız gerekiyor. Kolay değil. | Open Subtitles | *غلق الدخول على حجيرات الحصاد* يجب أن أتجنب نظم الأمن الرباعية لتحريرهم وهذا ليس بالأمر الهين |
Onları seni iyileştirdiğime ikna edersem seni serbest bırakmak zorunda kalacaklar. | Open Subtitles | لو إستطعت إقناعهم بأنّي قمت بمعالجتك فسيضطرون لإطلاق سراحك |
Planım sessizce tüymekti bir yığın kızgın kuşu serbest bırakmak değildi. | Open Subtitles | كانت خطتي أن تسير بهدوء وعدم الافراج عن مجموعة من الطيور الغاضبة |