"seremoni" - Translation from Turkish to Arabic

    • مراسم
        
    • المراسم
        
    • احتفالية
        
    • طقوسٌ
        
    Kötülüğün yeniden doğduğu yerde basit bir seremoni ile. Open Subtitles مراسم بسيطة بالمكان الذي ولدت به اللعنة مجدداً
    - Benim söyleyeyim mi o zaman? Peki. - Diriliş kurbanları onuruna bir seremoni. Open Subtitles اذا تريدون أن أخبره , حسنا أنها مراسم لـ ضحيات الغزو.
    Sanki yapmamış gibi hissettiğiniz bilinmeyen bir zamana ertelediğiniz ve sonra unutmuş gibi yaptığınız yapmamız gereken benzer bir seremoni olmadığına emin misiniz? Open Subtitles هل أنتم واثقون أنه لا يوجد مراسم معينة كان يفترض أن نؤديها لكنكما لم ترغبا في أدائها وأجلتماها لموعد غير معلوم
    "Bu gün, donanmamız bir çok denizde savaşırken, bu seremoni bize zaferimizi göstermek için büyük bir güç kazandıracak." Open Subtitles اليوم، متى أسطولنا مواصلة الكفاح كل البحار السبعة، هذه المراسم مقدار مكاسب لأنه يمثل النصر.
    seremoni boyunca, düşüncelerim gün boyu olanlar arasında dolaştı ve işte o zaman neler olduğunu yazmaya karar verdim. Open Subtitles .. . في أثناء هذه المراسم أفكاري تاهت حول أحداث اليوم
    seremoni boyunca, düşüncelerim... gün boyu olanlar arasında dolaştı... ve işte o zaman neler olduğunu... yazmaya karar verdim. Open Subtitles .. . في أثناء هذه المراسم أفكاري تاهت حول أحداث اليوم
    İki sarayın buluşması, seremoni konuşmaları. Open Subtitles وهناك اجتماعا لكلا المجلسين وخطب احتفالية
    Biliyor musunuz, daha önce hiçbir isim değişikliğinde bir seremoni yapmadık ama Louis Litt bugün bizi burada toplamaya cüret etti. Open Subtitles أتعلمون، هذا أمرٌ مضحك لم نكن نقيم أيّ طقوسٌ عندما نقوم بتغيير اسم الشركة .. ولكنّ (لويس ليت) قام بإحضارنا جميعاً إلى هنا
    - seremoni için gerekli birşey. Open Subtitles -شيء ضروري من أجل مراسم الإحتفال
    - Sakıncası yoksa, seremoni için makas getirdim. Open Subtitles -جلبنا لكم المقص من أجل مراسم الافتتاح
    Basit bir seremoni. Open Subtitles مراسم بسيطة ، سأتحدث أنا
    Ağabeyi Tim'in yönettiği çok güzel bir seremoni olmuştu. Open Subtitles كانت مراسم جميلة. (تيم) جلعه رسميًا، أخوها.
    Emri es geç, Carl. Mümkün olan en kısa seremoni olmalı. Open Subtitles تجاهل الأمر، (كارل) أقصر مراسم زواج ممكنه
    Sade bir seremoni. Open Subtitles مراسم بسيطة.
    Rastgele şiddet uygulaması değil de sanki ölümcül bir seremoni gibi. Open Subtitles نوع من المراسم القاتلة وليس عنفاً عشوائياً
    seremoni bittiği gibi buraya koştum. Open Subtitles و عندما انتهت المراسم أتيت إلى هنا مسرعة
    Harika bir düğündü... Kayıkhane, büyük orkestra, günbatımında seremoni. Open Subtitles في منزل بقرب البحر, فرقة موسيقية كبيرة المراسم عند غروب الشمس
    Oteliniz, seremoni yapılacak yer olan Dubois'de. Open Subtitles إن نزلك فوق في ديبويز وهو المكان الذي ستقام فيه المراسم
    seremoni, bir dizi zarif düet gösterisiyle başlar. Open Subtitles تبدأ المراسم بسلسلة من الأداء الثنائي الرّشيق
    Yani bunlar-- seremoni için değildi. Open Subtitles ...فهذه هذه لم تكن مجرد أسلحة احتفالية

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more