Yarın da deli gibi terlerken, Idaho gibi serin bir yerde olsaydık deriz. | Open Subtitles | أجل ، وغدا سنتعرق كثيرا لدرجة التمني بأننا في مكان بارد مثل إيداهو |
Burası biraz serin mi, ne? | Open Subtitles | أجل ، المكان هنا بارد قليلاً ، أليس كذلك؟ |
En önemlisi, olabildiğince karanlık hale getirmeniz ve biraz da serin. | TED | أول شيء هو جعلها مظلمة قدر الإمكان، وأيضا جعله باردة قليلاً. |
Senden, demiryolu güzergahı üzerindeki yumuşak serin çimenlere uzanmanı istiyorum. | Open Subtitles | أريدك أن تغرق داخل العشب البارد الناعم بجانب سكة القطار |
Kırmızı çadırın serin gölgesinde anılarını, miras bırakır gibi bana bıraktılar. | Open Subtitles | في ظلال الباردة للخيمة الزرقاء، كانا ينقلن ذكرياتهن إليّ مثل الهدايا، |
Biraz daha serin hissedebilmek için Beyaz Mike şortuna kadar soyunup yere yatmıştı. | Open Subtitles | وايت مايك خلع ملابسه ليبقى بالشورت واستلقى على الارضية حتى يشعر ببعض البرودة |
Bunları alıp serin bir yerde saklayabilir misin? | Open Subtitles | هل يمكنك أخذهم والاحتفاظ بهم فى مكان بارد |
Hava biraz serin. Beraber, bir yerde bir kadeh bir şey içebilir miyiz? | Open Subtitles | الجو بارد قليلا هنا هلّا توقفنا في مكانٍ ما وتناولنا شراباً ؟ |
Bunu alsan iyi olur. Dışarısı oldukça serin. | Open Subtitles | من الأفضل أن تأخذى هذه الكنزة إن الطقس بارد فى الخارج. |
Yazın çok serin olur. Çok rahattır. Buraya taşınmanı öneririm. | Open Subtitles | أنه بارد جداً فى الصيف، ومريح، وأنا اقترح عليك أن تنتقل لهنا، ما رأيك؟ |
Kıçının lopları arasında serin bir bahar rüzgarı esiyor gibi olur. | Open Subtitles | انه مثل نسيم ربيعي بارد ينفح على خدود مؤخرتك |
Süveterini giysen iyi olur, dışarısı serin. | Open Subtitles | من الأفضل لو تلبسي المعطف, إن الجو بارد بالخارج |
Ardından serin bir dokunuş ve sıcak bir öpücükle artık gerçekten özgürdüm. | Open Subtitles | و هكذا، مع لمسة باردة, و قبلة دافئة, كنت حراً بحق. خالد. |
Havası temiz, gündüzleri sıcak, geceleri serin, gökyüzü yıldızlarla dolu. | Open Subtitles | الهواء صافي ,و الأيام دافئة , ليال باردة , السماء مليئة بالنجوم. |
O pastayı düşmeyeceği serin bir yere koy. | Open Subtitles | وضع هذا كعكة باردة في مكان ما، حيث لن تحصل على طرقت أكثر من ذلك. |
Sanki bütün kafam memba suyuyla dolmuş gibi, serin ve tertemiz. | Open Subtitles | إحساس كما لو أنّ رأسي كلها ملئت بماء النبع، البارد والنظيف |
serin hava evde kalıyor, yazın en sıcak günlerinde bile. | Open Subtitles | ولايزال هناك الهواء البارد وحتى في اشد اجزاء الصيف حراً |
Soğuk rüzgarlar ve serin, ferah bir havuz kombinasyonumuz var. | Open Subtitles | إنظر إلى هذا, لدينا مزيج من الرياح الباردة والبركة الباردة |
Biliyor musun, Londra serin olabilir. | Open Subtitles | كما تعلم .. ربما ستكون لندن شديدة البرودة لذا سوف آخذ السترة |
Seni içeriye davet etmek isterdim ama sanırım yukarısı epey serin olacak. | Open Subtitles | أريد دعوتك للدخول، لكن أظن أن الطابق العلوي سيكون بارداً |
Çünkü,bir düşünün,... gerçekten klima ya da... daha serin bir oda istemez misiniz? | TED | لأنه, حين تفكر في الأمر، هل تريد تكييف الهواء حقا، أم أنها برودة الغرفة هو ما تريد؟ |
Geceleri bazen oldukça serin olur, özellikle koya yakınsan. | Open Subtitles | يصبح الجو هنا باردا ليلا أحيانا خاصة إذا كنت بجانب الخليج |
Yoksa odadan çıktıklarında onları serin içeceklerle mi karşılayayım? | Open Subtitles | هل أنتظر لأحييهم مع شراب منعش ؟ |
30 cm yukarısı bile çok daha serin. | Open Subtitles | فقط ثلاثين سم فوق سطح الارض, بروده بشكل ملحوظ |
Bize biraz içecek ver, serin ve güzel olsun. | Open Subtitles | اعطنا بعض الشراب .شيء لطيف وبارد |
Dışarısı serin. | Open Subtitles | ان الطقس قارس البروده بالخارج |
Bu sabah ilerleyen saatlerde varması beklenen Rus Başkan Yuri Suvarov'un uğrayacağı Başkan Logan'ın dinlenme yerinde güneş parlıyor fakat hava serin. | Open Subtitles | الشمس لامعة , ولكن الهواء لطيف عند السكن الرئاسي للرئيس لوجان هناك حيث يتوقع وصول الرئيس يوري سوفاروف مؤخراً هذا الصباح |
Orası rahat ve serin mi bari? | Open Subtitles | أبقى في الأعلى فلا شك أن الجوَ دافئ عندك.. لأنه حار للغاية هنا.. |