Kazanan biz olduğumuzda seçim öncesi ne yapmış olursan ol sermayeyi biz harcayacağız. | Open Subtitles | عنـدما تفــوز يمكنك فعـل كل شــيء تنفـق رأس المال على الأشياء الأكثر أهميـة |
Bu da sosyal sermayeyi azaltacak, refah seviyesini korumayı zorlaştıracaktır ve muhtemelen bizlerin Amerika'da olduğu gibi ırkça bolünmüş, görünür biçimde ırkça bölünmüş bir toplum olmamıza sebep olacak. | TED | وسيتمُ تقليص رأس المال الإجتماعي، فإنه يجعل من الصعب الحصول على حالة الرفاهية وربما ينتهي المطاف بهم، كما لدينا في أمريكا، مع انقسام عنصري، مجتمع منقسم عنصريًا بكل وضوح. |
Ben profesyonel hizmeti sağlarken sen ise sermayeyi sağlıyorsun. | Open Subtitles | أنا أقوم بتقديم الخبرة والخدمات، وأنت تقدم رأس المال. |
Tüm yapabildiği almak-satmak ve sermayeyi yatırım yaparak piyasaları tetiklemektir... ..ve görünen, sanki her yapılan mantıksal. | Open Subtitles | كل ما يمكنه عمله هو البيع والشراء والاستثمار برأس المال و دراسة الأسواق انت تعرف أمثال هؤلاء العقلانيون |
Döngüsel ekonomi doğal sermayeyi yeniden kurabilir mi? | TED | هل يمكن للاقتصاد الدائري بناء رأس مال طبيعي ؟ |
sermayeyi hallediyorsun, ama gelecek on yıldaki derbi galiplerini hatırlayamıyorsun. | Open Subtitles | أنت عندك رأس المال ، و لكنك لا تستطيع تذكر أسماء لكل من فازو في المسابقات خلال العقد المقبل |
Size milyarlar değerinde taahhüt edilmiş bir sermayeyi devrettim ama sizin bana verebildiğiniz tek şey, 150 milyon dolar değerindeki şirketler. | Open Subtitles | لقد أعطيتكم يارفاق ما يساوي مليار دولار من رأس المال وأنت أعطيتوني في المقابل ما يساوي قيمة 150 مليون دولار |
sermayeyi sadece para olarak görmek gerekir. | Open Subtitles | علينا أن ندرك أن رأس المال هو المال فقط. |
Bu bize daha fazla iş kovalamamız ve şirketi büyütmemiz için yeterli sermayeyi sağladı. | Open Subtitles | ممَّا منحنا مزيداً مِن رأس المال لإبرام صفقات أكبر وتوسيع الشركة |
Kazandığın sermayeyi böylece israf etmeyi mi tercih ediyorsun? | Open Subtitles | هذه هي الطريقة التي إخترتِ بها تبديد رأس المال التي حققتيه للتو |
Riski ortadan kaldırdık, ama şimdi büyük miktarda sermayeye ihtiyacımız var ve böyle bir sermayeyi ancak sermaye piyasasında bulabiliriz. | TED | فلقد أصبحنا قادرين على التخلص من المجازفة, لكننا الآن نحتاج إلى رأس مال كبير, و يوجد مكان واحد يمكننا الحصول فيه على هذا القدر من المال, سوق رأس المال. |
İşin gerçeği bugünlerde kimsenin itiraf etmeye cesaret edemediği yalnızca sermayeyi serbest bırakarak dünyanın özgür kılınabileceğidir. | Open Subtitles | والحقيقة التي لا يجرؤ أحد على قولها هذا الأيام... أنّه فقط عن طريق تحرير رأس المال بتحرر العالم. |
Ve böylece, sabırlı sermayeyi kullanarak -- önceden piyasa gelirlerinin altında kalan ve uzun vadeli elde tutulabilecek ve yönetimsel, stratejik yardımlara karışarak gidebilecek para-- 7,500 çiftçiden alım yapabilecek bir şirket kurdular. | TED | ولذا، بإستخدام رأس المال الصبور، المال الذي يستطيعون جنيّه مبكراً، الذي يصبح أقل من عائد السوق، كان على استعداد للذهاب لمسافات طويلة ويتم جمعه مع مساعدة إدارية، ومساعدة إستراتيجية، ولقد اقاموا شركة الآن حيث يشترون من 7500 مزارعاً. |
Evet. Meyve suyu şirketi için sermayeyi nereden buldu? | Open Subtitles | أجل، من أين حصل على رأس المال ليستحوذ على شركة (جوس)؟ |
sermayeyi % 90 arttırabilirim. | Open Subtitles | يمكنني توفير 90% من رأس المال |
Hatırı sayılır bir pay karşılığında davalar için gerekli sermayeyi zengin yatırımcılar sağlar. | Open Subtitles | تزويد المستثمرين الأثرياء برأس المال اللازم لتحقيق الدعاوى المدنية في مقابل نسبة كبيرة من العائدات |
Ya onlardan gübre, ısı, enerji, nihayetinde besleyici sistemleri tekrar birbirine bağlasak ve doğal sermayeyi tekrar kursak? | TED | ماذا لو أمكننا أن نحول ذلك إلى سماد وحرارة وطاقة ، في النهاية نقوم بإعادة ربط أنظمة المواد الغذائية مع بعضها و نعيد بناء رأس مال طبيعي ؟ |