"servetine" - Translation from Turkish to Arabic

    • ثروة
        
    • ثروته
        
    • ثروتها
        
    • الثروات الخاصة في
        
    • أملاكه
        
    servetine servet katmak yerine elimizdeki zenginlikleri ayrıcalıklı kılan mevcut vergi politikamız bir seçimdir. TED سياساتنا الضريبية الحالية التي تعزز الثروة الموجودة عوضا عن تأسيس ثروة جديدة هي خيار.
    O günkü hayalimi gerçekleştirmek 30 yılıma ve ailemin servetine mal oldu. Open Subtitles لقد إستغرق الأمر 30 عاماً و ثروة عائلتى بالكامل لكى أحقق رؤية ذلك اليوم.
    Oğlu babasının servetine el süremeyeceği için üzülüyor. Open Subtitles أوه ,إبنه قلق لأنه ربما لن يتمكن من أن يضع يديه على ثروة والده
    Hemen sonrasında servetine yeniden kavuştu ve yüksek sosyeteye geri döndü. Open Subtitles صحيح أنه بعد ذلك ، استعاد ثروته وعاد الى المجتمع الراقي
    Onu servetine el koyarak cezalandıracaktın. Ve tek kardeşini korkunç bir ölüme gönderdin. Open Subtitles وعاقبتها بالأستيلاء على ثروتها , وأرسلتها الى الموت بأعنف طريقة , أختك الوحيدة
    Bill Gates'in ulaşılamaz servetine neredeyse bir gecede ulaşıp geçti. Open Subtitles ويُحدث أكبر الثروات الخاصة في العالم متجاوزاً (بيل غيتس), في ليلةٍ وضحاها تقريباً
    Geçen yıIın sonunda kardeşin servetine dokunamasın diye, bir çeşit dolaplar çevirmiş. Open Subtitles على الأقل من العام الماضي كان يلعب نوعا ما لعبة تغليف ليبقي أملاكه بعيداً عن متناول أختك.
    O adi canavar pençelerini Gordy'nin servetine geçirmiş ve durdurulmalı. Open Subtitles هذا الوحش الصغير نشب خطاطيفه فى ثروة جوردن ولابد من ايقافها
    Babamın servetine kafayı o kadar takmasaydın bunu kendin de anlardın. Open Subtitles إذا توقفتي عن التفكير في ثروة أبي كنتِ ستدركين ذلك
    Camelot'un servetine özenen Odin ve Bayard'ı caydırmaya yetecek kadar değildi. Open Subtitles ليس كفاية ليردعَ "اودين" و "بايارد" والأخرين الذينَ يشتهونَ ثروة كاميلوت
    Çünkü hepimiz büyüdüğümüzde aile servetine varis olmuyoruz. Open Subtitles لأننا لم نُخلق جميعا لنرث ثروة العائلة و نعيش منها.
    Dışarı çıktığında ise... - ...yurtdışındaki servetine kavuşacak. Open Subtitles وربّما سيحصل على عام إضافي، وعندما يخرج، ستكون لديه ثروة في الخارج.
    Ancak ailenin servetine bakılırsa yüklü bir miktar olacağı kesin. Open Subtitles وبالحكم من ثروة العائلة فبالتأكيد هم سيخضعون
    Tabii ki, siz tıktınız. Evini yakıp kül etmeden aile servetine el koymadan ve nişanlısını öldürmeden hemen önce. Open Subtitles حقّاً فعلت ذلك بعدما أحرقت بيته وهدرت ثروة عائلته وقتلت خطيبته
    Pet'le evlendiğimde Bay Meagles'ın servetine ve cömertliğine ihtiyacım olacağını gayet iyi biliyor. Open Subtitles إنها تعلم جيدا بأني سأكون مستقلا عن ثروة و كرم السيد "ميجلز". حينما أتزوج "بيت".
    Beni öldürürsen Medici servetine ulaşmanın mümkün olmayacağına yemin ederim. Open Subtitles اقتلني وانا اقسم ان ثروة آل "مديتشي" ستبقى للابد بعيدا عن يديك
    Üniversitede okuyacağım ve servetine asil ve onurlu davranışları katacağım. Open Subtitles للدراسة في الجامعة ، وعلى سطح السفينة ثروته مع زملائي فضائل الأعمال.
    Şunu da düşünün Sör Walter, bu kadar seçkin ve ünlü bir aileden bir baronetin evinde olmaktan dolayı ...nasıl etrafa bakınıp servetine şükredecek. Open Subtitles وخذ في الإعتبار سير والتر انه سينفق ثروته ليكون في منزل بارون ينتمي لأسرة عريقة
    Kadının tüm mal varlığı Cole'a geçmiş ki o da bu sayede bu işe başlayıp servetine servet katmış. Open Subtitles لـ(كول ذهبت ممتلكاتها (جميع عمله لبدأ استخدمها والتي ثروته بناء و
    Tüm servetine karşın aklını yitirdi. Open Subtitles كل ثروتها ذهبت إلى المجانين
    Bill Gates'in ulaşılamaz servetine neredeyse bir gecede ulaşıp geçti. Open Subtitles ويُحدث أكبر الثروات الخاصة في العالم متجاوزاً (بيل غيتس), في ليلةٍ وضحاها تقريباً
    Bu açgözlü Jim, kardeşin servetine dokunamasın diye türlü türlü dolaplar çevirmiş. Open Subtitles ذلك الخبيث (جيم) كان يلعب نوعًا ما من لعبة التخفّي، ليُبقي أملاكه بعيدًا عن مُتناول أختك.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more