"sesi ve" - Translation from Turkish to Arabic

    • صوت
        
    Çünkü o öyle büyütülecek bir sesi ve tecrübesi olmayan sıradan bir kızdı ama adı afişlerde Deandra'yla birlikte yer alıyordu. Open Subtitles لأنها كانت مجرد فتاة مع صوت لا بأس به بدون أي سيرة ذاتية وهي من كانت في قمة العناوين مع دياندرا
    Bu Alex, bulabildiğim en iyi bilgisayar sesi ve her Macintosh'da standart ekipman olarak mevcut. TED هذا أليكس، أفضل صوت صناعي تمكنت من الحصول عليه وهو يأتي مع كل أجهزة الماكنتوش
    Amerikan'ın, Amerika'nın sesi ve Fulbright bursları var. TED لدى الأمريكيون إذاعة صوت أمريكا وبرنامج فولبرايت للمنح الدراسية.
    Bu bir gemi sesi, ve ben bunun üstünde konuşmak için biraz daha yüksek sesle konuşmalıyım. TED هذا هو صوت السفينة ويتوجب علي ان ارفع صوتي لكي تتمكنوا من الاستماع لي
    Giriş kodu için Sloane'un sesi ve parmak izi gerekiyor. Open Subtitles الدخول يحتاج الى بصمة صوت سلون,وهويته,وبصمات أصابعه
    Bay Allerton bir mantar sesi ve ardından bir şapırtı duymuştu. Open Subtitles السيد اليرتون سمع صوت طلقة, وصوت الرذاذ, وصوت شئ آخر
    Ama çıkardığı kurt sesi ve teriyaki tavuğu kokusu ona engel olur. Open Subtitles لكن صوت عويل الذئب و رائحة الدجاج المشوي يتدخلا
    Okyanus sesi ve domuz pastırması kokusu olmadan uyuyamadığımı bilir. Open Subtitles تعلم أني لا أستطيع النوم بدون صوت المحيط... ورائحة اللحم
    Suyun ve dalgaların sesi, ve uzakta, sahilde oynayan çocukların. Open Subtitles صوت الماء والأمواج صوت الأطفال الذين يلهون على الشاطئ
    Cenin kalp sesi ve tansiyonu normal. Open Subtitles صوت القلبِ الجنينيِ و ضغط الدمّ طبيعيُ جداً.
    Bazen çatıdan düşen bir kiremit sesi ve onun gürültülü bir şekilde kırılışı duyulur. Open Subtitles وأحياناً يمكن سماع صوت بعض القرميد الذي يسقط من على السقف ويتحطم بصوت عالٍ
    Karmaşadan dolayı, oradaki insanların sesi ve görüntüyü tamamen farklı algıladıklarını keşfettim. Open Subtitles وأنا وَجدتُ ذلك الناسِ صوت وبصر تجربةِ بشكل جذري بشكل مختلف عندما هناك الشروط الفوضوية.
    okyanusun sesi, ve gece boyunca uyuruz. Open Subtitles من خلال سماع صوت المحيط نستطيع النوم طوال الليل
    Bayanlar odasındaydım ve sonra bir silah sesi ve çığlık duydum. Open Subtitles لا، لقد كنتُ في دورة المياه وبعدها سمعت صوت طلق ناري وصراخ
    Şimdi, buradayım, Tanrı'nın yeryüzündeki sesi ve hâlâ, hâlâ azıcık damlar. Open Subtitles وها أنا ذا الآن, صوت الرب على الأرض, وما زلت بالكاد أستطيع التبول.
    Rayların sesi ve treninin sallanması çok huzur verici. Open Subtitles أنت تعلم صوت الشاحنات المزعج وتمايل القطار إنه مسالم جدا
    O bir ay, o bir ayna, bir zilin sesi ve onu duyanın. TED - إنه قمر - إنه مرآة - إنه صوت جرس ومستمعه.
    Kingo hayatlarımızın merkezindeydi ve üçümüz o sıcak kahkahaların durmak bilmeyen sesi ve etrafımızı saran huzurla mutlu bir şekilde yaşıyorduk. Open Subtitles كان "كينجو" أمل حياتنا وعاش ثلاثتنا فى سعادة مع أستمرار سماع صوت الضحكات
    İyi strateji.. Rachel'ın sesi ve beni yanına çekti Open Subtitles استراتيجية جيدة , صوت " رايتشل " وسترتها
    İki el silah sesi ve ardından araba sesini duyduğumda çatıda kafayı çekiyordum. Open Subtitles ...حين سمعت صوت طلقتين ،وصوت سيارة تتحرك ....

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more