"sessiz sakin" - Translation from Turkish to Arabic

    • هادئة
        
    • الهادئة
        
    • إلى فرد
        
    Umarım hepsi ayrılır da, sessiz sakin yaşarım. Open Subtitles أتمنّى أن يغادرن جميعهن، حتى أحظى بحياة هادئة.
    Yılda tek bir gece her şey sessiz sakin olacaktı. Open Subtitles ليلة واحدة في السنة من المفترض أن تكون هادئة
    İngiliz, Amerikalı ve Fransızlar hep sessiz, sakin bir hayat peşindeydiler. Open Subtitles عاشت القطاعات البريطانية والأمريكية والفرنسية حياة هادئة نسبيًا
    İnan yada inanma, sessiz sakin bir yaşam istiyorum. Open Subtitles صدقي أو لا تصدقي، لكن . كل ما أريده هو حياة هادئة
    O sessiz sakin kimsenin sevmediği küçük bir kızdı. Open Subtitles كانت تلك الفتاة الهادئة التي لم يحبها احد
    Sonra ise karşına sessiz sakin, yıllarca zimmete geçirilen paraları bulabilen ve oradan sağ salim ayrılan biri çıkıyor. Open Subtitles أنتِ بطريقةً ما تلجئي إلى فرد قادر أن يقوم بمحاسبة دقيقة للأعوام ويخرج سالمًا.
    sessiz sakin. Sevdim. Fazla gürültü yok. Open Subtitles هادئة نوعاً ما, و أنا أحب ذلك و لا تُحدث ضَجّة كبيرة
    Biliyorsun, annen sessiz sakin biridir. Normalde öyledir. Open Subtitles أتعلمين أن أمكِ إنسانه هادئة أغلب الأحيان
    Kirli paralarını aklamak için sessiz sakin bir yer. Open Subtitles منطقة هادئة ونظيفة لتمركز اموالهم القذرة
    Biliyorsun, annen sessiz sakin biridir. Normalde öyledir. Open Subtitles أتعلمين أن أمكِ إنسانه هادئة أغلب الأحيان
    Sanırım akşamı sessiz sakin, çay içerek geçireceğim. Open Subtitles أعتقد بأنّني سوف أقضي ليلة هادئة لوحدي اشرب الشاي
    Şu an her şey sessiz sakin ama bir saat içinde her yer kırılacak, dökülecek, ıslanacak. Open Subtitles أنها هادئة الان ولكن خلال ساعة كل شيء يكون مُحطم ومبتل
    İsa'dan önce sen sessiz, sakin ve diğer herkes gibiydin. Open Subtitles قبل يسوع ، كنت ِ هادئة وجيدة ومثل بقية العالم لكن الآن
    Dışa dönükler bu tetiklemelerden zevk alıyorlar, içe dönükler ise kendilerini sessiz, sakin ortamlarda en canlı, en açık ve en yeterli hissediyorlar. TED إن المنفتحين يحتاجون الكثير من التحفيز، بينما الانطوائيون يشعرون أكثر ما يشعرون بالحياة أو بالقدرة أو بالتمام عندما يكونون في بيئة هادئة وبيئة قليلة التغير والنشاط.
    Stadtfeld'lerin kızı olduğu için çok zengin ve de sessiz sakin bir kız. Open Subtitles اذاً لديها المال و شخصية هادئة
    Yalnızca rahat edebileceği, sessiz sakin bir yer olabilirdi. Open Subtitles فقط فى مكان حيث تكون هادئة و مستريحة
    sessiz sakin balık tutarken birdenbire... Open Subtitles كان يصطاد السمك في بقعة هادئة ! عندما حصل الأمر فجأة
    Etraf sessiz sakin oldu mu çok mutlu oluyorum. Open Subtitles أحبّ الأشياء عندما تكون هادئة من حولى
    Cloverdale her zaman sessiz sakin bir yer olmuştur. Open Subtitles في الواقع لطالما كانت "كلوفرديل" بلدة هادئة وآمنة
    "Burası fazla sessiz sakin, bir haltlar dönüyor" hissi vardır ya. Open Subtitles واحدة من تلك الهادئة جدا، أنا لا أحب هذا المكان. شعور بشيء غريب يحدث.
    Kimsenin ruhu duymadan, bayram yemeğimizi kendi evimizde sessiz sakin ve stressiz şekilde yemeye karar verdik. Open Subtitles قررنا أن نستمتع عشاء عطلتنا الهادئة الخالية من التوتر في البيت من دون أي أحد ليحكم علينا
    Sonra ise karşına sessiz sakin, yıllarca zimmete geçirilen paraları bulabilen ve oradan sağ salim ayrılan biri çıkıyor. Open Subtitles أنتِ بطريقةً ما تلجئي إلى فرد قادر أن يقوم بمحاسبة دقيقة للأعوام ويخرج سالمًا.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more