Ulusumuz yüz yılı aşan sessizlikten sonra şifa bulmaya başlayacak. | TED | سيبدأ شعبنا بالتعافي من الصمت الذي استغرق أكثر من قرن. |
Cidden aylar süren sessizlikten sonra bunu şimdi mi yapıyoruz? | Open Subtitles | حقا ً؟ شهور من الصمت , والأن سنقوم بذلك ؟ |
Dengeyi kendimiz kurarız. sessizlikten, sözcüklere geçişimizin sebebi de budur. | Open Subtitles | نحن نذهب ذهابا وإيابا لهذا نحن ننتقل من الصمت إلى الكلمات |
Eminim, bunca zaman süren sessizlikten sonra bu mektubu aldığına şaşıracaksın. | Open Subtitles | أنا واثق من اندهاشك لدى استلامك لهذا الخطاب بعد أزمنة من الصمت |
Ve gece geç saatte dışarıdasın, o yatsın da, eve gittiğindeki rahatsız edici sessizlikten sakın diye. | Open Subtitles | وعندما أفعل، يرفض أن أنفذها وتتأخر في الخارج منتظراً أن يأوى إلى فراشه، فيمكنك أن تتفادى الصمت المزعج، عندما تصل للبيت |
Bizler hayvan gibiyiz, gecenin içinde uluyan, çünkü sessizlikten iyidir. | Open Subtitles | ما نحن إلّا حيوانات نعوي في الليل لأن هذا أفضل من الصمت |
Aradan çok zaman geçti... kimse sessizlikten şikayetçi... gözükmedi. | Open Subtitles | ومرت عدة سنين لم يعد الأمر يزعج أحدا الصمت |
Affedersin ama bunun neresi rahatsız edici sessizlikten daha iyi? | Open Subtitles | أنا آسف , لكن كيف لهذا ان يكون أفضل من الصمت الغير مريح ؟ |
sessizlikten çıkardığım Chase sir ağda yaptırmış. | Open Subtitles | افترض انه بسبب الصمت ان تشايس قام بنزع شعر البيكيني على الطريقة البرازيلية |
sessizlikten çıkardığım ya hepiniz Chase ile aynı fikirdesiniz ya da sadece efeminen kaşlarına bakıyorsunuz. | Open Subtitles | افهم من الصمت اما انكم تتفقون مع تشايس او انكم تحدقون بالحاجب منزوع الرجولة |
Bu kibirli sessizlikten sen olduğunu anlamalıydım. | Open Subtitles | كان يجب ان أعلم أنه انتِ. من صوت ذلك الصمت المزدرِِ. |
Nasıl herhangi bir şey, içimdeki sonsuz sessizlikten daha beter olabilir ki? | Open Subtitles | كيف يمكن أن يكون هناك شيء أسوأ من هذا الصمت الأبدي الكامن بداخلي؟ |
Ona kızmam gerekirdi ama aylar süren sessizlikten sonra varlığı rahatlatmıştı. | Open Subtitles | كان من المفترض أن أشعر بالأمتعاض تجاهه, لكن كنت أشعر بالأرتياح نحوهه بعد 6 أشهر من الصمت |
Gelecek hafta geride sessizlikten başka bir şey kalmadığında gelecek. | Open Subtitles | سيحلّ الأسبوع المقبل حين لا تأنسين شيئًا سوى الصمت. |
Perde, cesetlerle bezeli bir sahnenin üstüne kapanır ve sessizlikten başka bir şey olmaz. | Open Subtitles | يسدل الستار على المسرح مزخرف بالجثث ولا شيء يعلو صوت الصمت |
Tuhaf bir sessizlikten sonra, devam ediyor, "Adını mı unuttun?" | TED | ثم بعد مضي وقت على هذا الصمت الغريب يسأل، "هل نسيت اسمك؟" |
Sizi sessizlikten bir amaç için uzaklaşmaya davet ediyorum ve ses ortamlarını sanat işiymiş gibi tasarlamaya. | TED | انا اريدكم ان تخرجوا من الصمت بهدف تصميم لوحات " صوتية " كما لو انها لوحات فنية |
Sesini bu kadar yükseltme. Beni mahkûm ettiğin bu fısıldaşmalar sessizlikten de beter. | Open Subtitles | هذا الهمس اسوء من الصمت, انه يدينني |
Rahatsız edici sessizlikten kastettiğin bu muydu? | Open Subtitles | هل هذا ما تسمينه الصمت غير المريح ؟ |
Bir şarkı çalalım, sessizlikten sıkıldım artık. | Open Subtitles | فلنُشغّل لحناً, فقد سأمتُ مِن الصمت. |