"sevdiğim için" - Translation from Turkish to Arabic

    • لأنني أحب
        
    • لأني أحب
        
    • لأنني أحبك
        
    • بسبب حبي
        
    • لأني أحبك
        
    • لأننى أحبك
        
    • لأنني أحبه
        
    • لأني أحببتك
        
    • لأنّي أحب
        
    • لأنني أحببتك
        
    • لأنني معجب
        
    • بالمحاماه لاهتمامي
        
    • لحبي
        
    • لأنني أحبكِ
        
    • لأنني أحبها
        
    Temsili oyunları çok sevdiğim için bu meşaleyi kabul ediyorum. Open Subtitles حسناً، أنا فقط آخذ هذه الشعلة لأنني أحب التمثيل الصامت
    Kazanmayı sevdiğim için yarışıyorum ve onunla kazanabiliyoruz. Open Subtitles أفعل هذا لأنني أحب الفوز و هذا هو الشخص الذي يمكن أن يمنحه لك
    Bunu adam öldürmeyi sevdiğim için mi yapıyorum sanıyorsun. Open Subtitles تعتقد بأني أفعل هذا لأني أحب قتل الناس ، أليس كذلك ؟
    Kabul, yaparım ama onlar yüzünden değil, seni sevdiğim için. Open Subtitles الجميلة، وأنا سوف نفعل ذلك. ولكن ليس بسببها، لأنني أحبك.
    Bu çocuğu bu kadar sevdiğim için diğer insanları eskisinden daha fazla seviyorum. Open Subtitles أحب الناس,أحب الناس الآخرين اكتر,بسبب حبي لها
    Arma kazanmak için burada değilim, seni sevdiğim için buradayım. Open Subtitles أنا لست هنا من أجل رقعة. أنا هنا لأني أحبك.
    Saçmalama, seni sevdiğim için evlendim. Open Subtitles لا تكونى حمقاء ، لقد تزوجتك لأننى أحبك
    Biliyorsun onu sevdiğim için buradayım. Open Subtitles تعرفين أن سبب وجودي هنا لأنني أحبه ولكن هذا ما سأضحّي به إذا بقيت هنا
    Onca yolu senin yanında uyumayı sevdiğim için geldim. Open Subtitles أنا جئت كل هذه المسافة لأنني أحب أن أنام بجانبك
    Annem, her seçimimin kendimi sevdiğim için doğru olduğunu söylüyor. Open Subtitles امي تقول أن اي اختيار افعله هو جيد لأنني أحب نفسي
    Para kazanmayı sevdiğim için akşam okuluna da gidiyorum. Open Subtitles بوظيفة حصلت عليها بالحدائق، والتسلية وسألتحق بمدرسة ليلية لأنني أحب إكتساب المال
    Kore'li kızları ve güzel yemekleri sevdiğim için utanmam gereken zaman şu an mı? Open Subtitles و هل هذا الوقت الذي يفترض به أن أشعر بالإحراج لأني أحب الطعام الجيد و بائعات الهوى الكوريات؟
    Sorun değil. Aslında, belki de çocuğumuzu çok fazla sevdiğim için ben suçluyumdur. Open Subtitles لابأس ، هذا عادل ، ربما أنا المخطيء ، لأني أحب طفلنا كثيرا للغاية
    Pastayı çok sevdiğim için, TED و هذه واحدة من بينها,لأني أحب الكعك.
    Ama en iyi arkadaşın olduğum ve seni sevdiğim için şunu da söylemeliyim ki sana aşığım. Open Subtitles لكن لأنني صديقتك المفضلة . . و لأنني أحبك
    Seninle, seni sevdiğim için birlikte olduğumu bilmelerini istiyorum. Open Subtitles أريدهم أن يعرفوا بأنني أريد أن أكون معك لأنني أحبك
    Her ne yaptıysam, seni sevdiğim için yaptım. Open Subtitles أن كل شيء فعلته كان بسبب حبي لكِ.
    Seni sevdiğim için şanslısın, yoksa seni ihanetten dolayı astırırdım! Open Subtitles أنت محظوظ لأني أحبك, وإلا كنت لتشنق بتهمة الخيانة
    Yaptığım her şeyi onu sevdiğim için yaptım. Open Subtitles كل ما فعلته كان لأننى أحبك
    Onu sevdiğim için bunu yapmak zorundayım ama cesaretim yok. Open Subtitles لا بد لي من القيام بذلك. لأنني أحبه. لكنني يفتقرون إلى الشجاعة.
    Seni sevdiğim için cezalandırılıyorum. Open Subtitles "أنا أعاقب لأني أحببتك"
    - Ama tabii cipsi çıtır şeyler sevdiğim için koydum. Open Subtitles الرقائق فقط لأنّي أحب الطعام المقرمش
    Seni sevdiğim için hiç pişman değilim, en azından bunu biliyorum. Open Subtitles وأنا لست آسفة لأنني أحببتك على الأقل أعلم أنه يمكنني
    Dedikoduyu sevdiğim için sormuyorum, Open Subtitles أنا لا أسأل لأنني معجب بالثرثرة
    Savaş hukukunu sevdiğim için Askeri Başsavcılığında çalışıyorum. Open Subtitles التحقت بالمحاماه لاهتمامي بقانون الحرب
    Tüm bu çiftliği bu araziyi sevdiğim için büyüttüm. Open Subtitles والآن، حسّنت هذه المزرعة لحبي لهذه الأرض
    Seni sevdiğim için buna inanamam bebeğim. Open Subtitles لأنني أحبكِ لا استطيع تصديقكِ، يا عزيزتي.
    Sanıyorsun ki onu sevdiğim için, onu sadece kendime istiyorum ama ben artık öyle bir adam değilim. Open Subtitles تعتقد لأنني أحبها فإني أريدها لي وحدي لكنني لم أعد ذلك الشخص

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more