"sevdiğim kısmı" - Translation from Turkish to Arabic

• جزئي المفضل
• الجزء المفضل
• وجزئي المفضل

En sevdiğim kısmı adamın pezevenklere mazgaldan ateş etmesiydi.
جزئي المفضل عندما كان الرجل يضرب الحقير بغطاء فتحة المجاري

Tanrım. Bu, Şükran Günü'nün en sevdiğim kısmı. Bana, neye şükran duyduğumu hatırlatıyor.
هذا جزئي المفضل في عيد الشكر لأنني سأقول ما أنا شاكرة له

Savaşın en sevdiğim kısmı her zaman savaşın sonu olmuştur.
جزئي المفضل من المعركه كان دائما في نهايتها

Sizinle paylaşayım. En sevdiğim kısmı bu.
دعني أخبرك بهذا هذا هو الجزء المفضل لديّ

Bu iş yani o, işimin en sevdiğim kısmı oluvermişti.
.. لقد أصبح هي أصبحت .. الجزء المفضل لي من الأسبوع

En sevdiğim kısmı telefon rehberindeki gibi.
...وجزئي المفضل فيها هو كما في كتاب الهاتف

Oyunun en sevdiğim kısmı... ani ölüm.
جزئي المفضل من اللعبة الموت المفاجئ

Ve yazma işinin en sevdiğim kısmı.
و الآن جزئي المفضل بعملية الكتابة

Evet. Garip bir şekilde, işimin en sevdiğim kısmı o.
الغريب أيضا، أنه جزئي المفضل في العمل

Boksun en sevdiğim kısmı neydi biliyor musun?
أتدري ما جزئي المفضل بالملاكة ؟

Dondurma partilerinin en sevdiğim kısmı da kızarmış simitlerdir.
- جزئي المفضل من حفلة الآيسكريم رقائق الخبز!

Bu, işin en sevdiğim kısmı. Buna bayılıyorum.
هذا جزئي المفضل من الوظيفة أنا أحبه

- Kayağın en sevdiğim kısmı bu.
هذا جزئي المفضل من التزلج. أنا أيضاً.

Kesinlikle işimin en sevdiğim kısmı bu değil.
إنه حتماً ليس جزئي المفضل من الوظيفة

Evet, yalan söylemek işimin en sevdiğim kısmı değil.
اجل الكذب ليس جزئي المفضل في الوظيفه

Evet. En sevdiğim kısmı da müfrezedeki ukalayı üsten birkaç tık ötede ağaca astıkları kısımdı.
أجل, و الجزء المفضل عندي هو عندما أعدموا ذلك المتحاذق في الفصيل العسكري

- Filmin en sevdiğim kısmı duş sahnen.
الجزء المفضل هو مشهد الاستحمام الخاص بك.

Şarkının en çok sevdiğim kısmı geliyor.
إنه الجزء المفضل لي سيأتي حالاً

Günün en sevdiğim kısmı bu işte; bir sentetiğin bana sorunumu söylemesi.
دائما هذا الجزء المفضل من اليوم عندما يقوم أحد الآليون ! بإخباري ما هي مشكلتي