Şimdi sana Sevdiğin birini kaybetmenin nasıl bir şey olduğunu göstereceğim. | Open Subtitles | سأريك الآن كيف يكون الإحساس بفقدان شخص تحبه |
Yoluna git ve kimsenin Sevdiğin birini öldürmeni istememesini umut et. | Open Subtitles | سيرا على الأقدام. نأمل أن لا أحد من أي وقت مضى يطلب منك قتل شخص تحبه. |
İddiaya varım ki senin Sevdiğin birini öldürmüş olsaydı biraz daha çabalardın. | Open Subtitles | أراهن لو قتل شخص تحبه سوف تكون أكثر قسوة |
Sevdiğin birini kaybetmenin ne demek olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أعلم كيف يكون الأمر عندما تفقد شخصاً تحبه. |
Sevdiğin birini korumak için yaptığın yanlış bir şey çok doğru görünebilir. | Open Subtitles | ان تقومي بعمل الشيء الخاطئ و يبدو انه الشيء الصحيح عندما تحاولي مساعده شخص تحبيه |
Bak, Sevdiğin birini yitirmen çok kötü bir şey biliyorum kendini dışarıya kapatıyorsun. | Open Subtitles | أنظر , أنا أعرف أن فقدان شخص ما تحبه فظيع أنت تنغلق على نفسك صدقني , أنا أعرف |
O kadar Sevdiğin birini kaybetmenin ölçülemez bir acısı olmalı. | Open Subtitles | لا بد أنه من المروع جداً فقدان شخص تحبينه من قلبك. |
Terk edilme korkusu vardır Sevdiğin birini kaybetme korkusudur. | Open Subtitles | هنالك الخوف من الهجر والخوف من فقدان شخص تحبه |
Ama bu yolda ilerlersen Sevdiğin birini öldüreceğim. | Open Subtitles | ولكن نأخذ على دورتك الحالي، وأنا سوف قتل شخص تحبه. |
Sevdiğin birini böyle görmenin nasıl hissettirdiğini tahmin edemem. | Open Subtitles | لا يمكنني التخيل كم أنه صعب رؤية شخص تحبه كذلك |
Birisini kaybetmek, hele Dana kadar Sevdiğin birini hayatını gözden geçirtebilir. | Open Subtitles | فقدان شخص تحبه كما تحبين " دانا " يجعلني أفكر بباقي حياتي |
Bu kadar Sevdiğin birini; nasıl olur da, sonradan iptal edersin. | Open Subtitles | كيف لها ان تلغي دعوة شخص تحبه جدا |
Sevdiğin birini kaybettiğin zaman, seni terk etmiş olmazlar. | Open Subtitles | وإن فقدت فعلاً شخص تحبه بشدة فإنه يرحل. |
bana Sevdiğin birini kaybettiğin günden bahset. | Open Subtitles | أخبرني بهذا في اليوم الذي تخسر به شخصاً تحبه |
Sevdiğin birini kaybetmek çok zordur ve bir asla o acıyı yaşamak istemezsin. | Open Subtitles | من الصعب أن تفقد شخصاً تحبه ولن تريد أبداً أن تشعر بمثل هذا الألم مجدداً |
Onun gibi, çok Sevdiğin birini kaybettiğini düşün. | Open Subtitles | تخيلي فقدان شخص تحبيه بمثل هذه الطريقة |
Evet, ama Sevdiğin birini acı çekerken görünce ister istemez aklına geliyor. | Open Subtitles | أجل , لكن صعبٌ أن ترى شخص ما تحبه يتألم. عليك أن لا تفكر بهذه الأشياء. |
Sevdiğin birini korurken? | Open Subtitles | لحماية شخص تحبينه ؟ |
Ama Sevdiğin birini feda etmek inançlarını sınar. | Open Subtitles | لكن الأضطرار للتضحية بشخص تحبينه يضع معتقداتك تحت الأختبار |
Her şeyden çok Sevdiğin birini öldüreceğini mi düşünüyorsun? | Open Subtitles | هل تعتقد حقا انك تستطيع ان تقتل شخصا تحبه اكثر من اي شيء اخر ؟ |
Bak, yılın bu zamanında Sevdiğin birini özlemenin ne demek olduğunu bilirim. | Open Subtitles | أسمع , أعرف كيف هو الشعور بفقدان شخص عزيز عليك في هذا لوقت من العام |
Gerçekten Sevdiğin birini korumak nasıl bir şey asla anlayamazsın. | Open Subtitles | لا يمكن أن تفهمي ما يعنيه حقاً حماية من تحبينه |