| Ayrıca hayatının geri kalanını Sevdiğin kadınla geçireceksin. | Open Subtitles | وستتمكن ايضا من قضاء بقية حياتك مع المرأة التي تحبها |
| Sevdiğin kadınla birlikte. Hak ettiğin yaşamla birlikte. | Open Subtitles | مع المرأة التي تحبها والحياة التي تستحقها |
| Hep istediğin gibi Sevdiğin kadınla yaşayacağın bir hayat? | Open Subtitles | الحياة التي كنت تريدها دوما مع المرأة التي تحبها |
| En özel şey zaten sende. Sevdiğin kadınla evleniyorsun. | Open Subtitles | لديك أكثر شيء مميز ستتزوج المرأة التي تحب |
| Sevdiğin kadınla aynı evde kalıyorsun. | Open Subtitles | فأنت تبقى في المنزل ليلًا مع المرأة التي تحب |
| Yani Sevdiğin kadınla vakit geçirmek yerine gezimizi annenle geçirip, bebek doğduktan sonra evleneceğiz diye konuşmamıza rağmen düğün hazırlıklarına girdin. | Open Subtitles | لذا .. بدلاً من قضاء الوقت مع المرأة التي تحبها اخترت أن تقضي كل الرحلة برفقة والدتك |
| Gel, Sevdiğin kadınla yaşa. | Open Subtitles | تعال وعـش مع المرأة التي تحبها |
| Tek Sevdiğin kadınla geçirdiğin vahşi bir aşk gecesinden geliyorsun ve iyi mi diyorsun? | Open Subtitles | جئت من ليلةٍ مليئةٍ بالجنس مع المرأة التي تحب لتخبرني بأنها كانت "جيدة"؟ |
| Sevdiğin kadınla birlikte Bölüm'den kurtulmuşsun. | Open Subtitles | لقد خرجتَ من "الشعبة" مع المرأة التي تحب |
| Çık şimdi dışarı ve o pastanın tadını çıkar Sevdiğin kadınla. | Open Subtitles | استمتع بالكيك مع المرأة التي تحب |