Bazı insanlar, özellikle de Andie, bunu sevdikleri için yapıyorlar. | Open Subtitles | بعض الناس . خاصة (آندي), تفعل الشيء لأنها تحبه فحسب |
Bazı insanlar, özellikle Andie, bunu sevdikleri için yapıyorlar. | Open Subtitles | بعض الناس، خاصة (آندي)، تفعل الشيء لأنها تحبه فحسب |
Yaptığım berbat filmleri sırf beni izlemeyi sevdikleri için izleyen ve ben ne yaparsam onu yapan Amerikan halkından gelen para. | Open Subtitles | الأموال من الأفلام السيئة التي أنشرها إلى الشعب الأمريكي لأنهم يحبون رؤيتي أفعل ما أقوم به |
Bana insanların sırf birbirlerini sevdikleri için evlenmeyeceklerini söyledin, ya. | Open Subtitles | أعني، سابقا، أنت سألتني إن كنت أظن أن الناس يتزوجون لأنهم يحبون بعضهم البعض |
Bizi sevdikleri için yalan söylüyorlar. | Open Subtitles | -يكذبون علينا لأنهم يحبوننا |
- Alınma Drak. Bizi sevdikleri için böyle. | Open Subtitles | لا تقلق (دراك) هذا لأنهم يحبوننا. |