"seveceğiz" - Translation from Turkish to Arabic

• سنحب
• سوف نحب
• سيعجبنا
• بحبنا
• سنحبه
• سنحبهم

Yani bu çocuğu öyle çok seveceğiz ki, adının hiç bir önemi olmayacak.
أقصد، أننا سنحب هذا الطفل كثيراً لدرجة لن يهم إسمه

Evet, her zaman birbirimizi seveceğiz ve birbirimizin yardımına koşacağız ama bu kapıdan New York'a doğru yola çıktığında her şey değişecek.
نعم، أنا وأنت سنحب بعضنا دائماً، وأنت وأنا سنكون دائماً هناك من أجل بعضنا،

Bunu fark ettiğin zaman, birbirimizi seveceğiz.
عندما تدرك ذلك، سنحب .بعضنا البعض

Tanrı'nın sevgi olduğunu bilerek, ve Tanrı'nın krallığında, düşmanlarımızı seveceğiz.
مع العلم أن الله محبة، وفي ملكوت الله، ونحن سوف نحب أعداءنا.

Sanırım burasını seveceğiz.
أعتقد أنه سيعجبنا العيش هنا

Onu çok seveceğiz.
سنحيطها بحبنا.

- Onu sanki kendimizinmiş gibi seveceğiz. - Hayır, hayır, hayır.
سنحبه وكأنه ملكنا - لا ، لا ، لا -

Çocuğumuz olduğunda, kız olsun erkek olsun fark etmez onu deliler gibi seveceğiz.
عندما نُرزق بطفل، بغض النظر عن من هي أو من هو، سنحبهم بجنون.

Daha çok güleceğiz, daha çok seveceğiz.
سنضحك بشكل أكثر و سنحب بشكل أكثر

Birbirimizi seveceğiz.
سنحب بعضنا البعض

Sanırım ben ve şeyim burayı seveceğiz.
اظن انه انا وال"الشئ "سنحب العيش هنا

Bu sürüyü seveceğiz bence.
أعتقد أننا سنحب هذه الزمرة.

Evini senin adına çok seveceğiz.
سنحب بيتك لأجلك

Sanırım burayı seveceğiz.
أعتقد أننا سنحب هذا المكان

"Birbirimizi sonsuza dek seveceğiz."
ونحن سنحب بعض الى الابد

Bence New York'u çok seveceğiz.
أعتقد أننا سنحب (نيويورك)، حقاً

Birbirimizi seveceğiz.
سنحب بعضنا

Nerede yaşarsak yaşayalım, hangi okula gidersek gidelim ve beysbolda hangi mevkide oynarsak oynayalım birbirimizi seveceğiz ve destekleyeceğiz bebeğim.
سوف نحب و نآزر بعضنا البعض أينما سكنا، وأينما مدرسة ارتدنا و بغض النظر عن المنصب الذي سنلعبه في فريق البيسبول ياعزيزي

Senegalli Baba Dioum'un söylediği gibi, "Son analizde, yalnızca sevdiğimiz şeyleri koruyacağız, yalnızca anladığımız şeyleri seveceğiz, ve yalnızca bize öğretileni anlayacağız."
وفي كلمات بابا ديوم من السنغال، "في التحليل الأخير، سوف نحافظ فقط على ما نحبه، سوف نحب ما نفهمه فقط وسوف نفهم ما تعلمناه فقط."

Sanırım burasını seveceğiz.
أظن سيعجبنا المكان هنا.

Ama onu yine de seveceğiz.
ولكننا سنحبه بالمثل.

Onları her şeyden çok seveceğiz.
سنحبهم اكثر من اي شىء