"sevecektir" - Translation from Turkish to Arabic

    • سيحب
        
    • ستحبها
        
    • سيحبك
        
    • سيعجبه
        
    • سيعجبون
        
    • سيحبه
        
    • ستعجب
        
    • سيحبكِ
        
    • ستحبك
        
    Müdür kıçında bir aleti ne kadar seviyorsa bunu da o kadar sevecektir. Open Subtitles المدير سيحب سماع ذلك اكثر من مشاهدته قضيب فى المؤخره
    Çok sevecektir. Hediyelere bayılır zaten. Open Subtitles سيحب ذلك ، إنه يحب الهدايا فحسب
    sevecektir, çünkü Tommy'den. Open Subtitles ستحبها لأنها من طومي
    -Kesinlikle. -Bunun için seni de sevecektir. Open Subtitles ــ أراهن علي ذلك ــ سيحبك لهذا
    - Kardeşlerimi havaya uçurdum derim. Bunu sevecektir. Open Subtitles -بل فجرتهم , سيعجبه ذلك , و سيتفهم الأمر
    Böylelikle daha çok insan ALX ürünlerini sevecektir. Open Subtitles بهذا ، المزيد من الناس سيعجبون بمنتجات ألكس
    Adrian, endişeli olduğunu görebiliyorum, ama... unutmaman gereken şey Benjy'nin seni zaten sevdiği, bu yüzden ona ne alırsan al, Benjy sevecektir. Open Subtitles ادريان ارى انك متحمس بالنسبة لهذا لكن الشيء المهم الذي تتذكره ان بنجي يحبك لذا مهما يكون الشيء الذي تجلبه له سيحبه
    Onu bunaltmayacagim. Beni sevecektir. Open Subtitles انا لن اجعلها تتوتر ستعجب بى
    Eminim,görmeyi sevecektir. Open Subtitles أنا واثقة من أنه سيحب رؤية هذا
    Tabii, çok sevecektir. Open Subtitles بالطبع نعم سيحب ذلك
    Eminim orayı çok sevecektir. Open Subtitles -أراهن أنه سيحب المكان هناك
    Umut ediyorum ki Louis o alanları da sevecektir. Open Subtitles سيحب (لويس) أيضاً هذه كما نتمنى
    Aslında, kedilerimiz çok sevecektir. Open Subtitles في الحقيقة قططنا ستحبها.
    - Eminim sevecektir. Open Subtitles -أراهن أنها ستحبها
    Ve biliyorum ki, eğer olduğun gibi davranırsan herkes seni, bizim seni sevdiğimizi kadar sevecektir. Open Subtitles سيحبك الجميع في النهايه مثلنا..
    O yüzden, o da seni çok sevecektir. Open Subtitles . لذا هو سيحبك حقاً
    Bu kısmı sevecektir. Open Subtitles وقرأه الكتاب المقدس سيعجبه هذا الجزء
    Dedem bunu sevecektir. Open Subtitles جدي سيعجبه ذلك
    Demek istediğim insanlar seni olduğun gibi sevecektir. Open Subtitles كل ما أقوله هو... الناس سيعجبون بك لشخصك.
    Bence halk bunun için onu sevecektir. Open Subtitles أعتقد أن العامة سيعجبون بها لذلك
    Bunu genç Owen'a ver, sevecektir. Open Subtitles أعطي هذا إلي (أوين) الصغير سيحبه كثيراً
    - Hayır... elbette seni sevecektir. Open Subtitles - . كلاّ، بالتأكيد ستعجب بكِ -
    Prithvi seni çok sevecektir. Open Subtitles إلا أني على يقين أنه سيحبكِ
    Ah,bu çok kötü. Biliyorum ki o da seni benim sevdiğim kadar sevecektir. Open Subtitles هذا سيئاً ، أعرف أنها ستحبك كما أحببتك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more