| Çok Sevgili Bayan Kennedy! Karşıma çıkacak kadar yüzsüzsün demek. | Open Subtitles | عزيزتي السيدة كينيدي الغالية جداً سيدة كينيدي |
| Coşkun duygularımla seni şaşırttıysam bağışla sevgili Scarlett, yani Sevgili Bayan Kennedy. | Open Subtitles | أغفري لى ترويعي أياك بعواطفي المندفعة يا عزيزتي سكارليت أقصد يا عزيزتي سيدة كينيدي |
| "Sevgili Bayan Quested bugün Işık festivali bu mektubu sizden af dilemek için yazıyorum. | Open Subtitles | عزيزتي الآنسة كويستد اللّيلة مهرجانُ الضوء وأَكْتبُ لك هذه الرسالة آملاً منك أن تسامحيني |
| Sakin olun, Sevgili Bayan. Vaadedilen topraklar çölün karşısında yatıyor. | Open Subtitles | لا تقنطي"، سيدتي العزيزة" فما أن يشتد الأمر حتى ينفرج |
| "Sevgili Bayan Durbeyfield, size oğlumun tavsiyesini üzerine yazıyorum, | Open Subtitles | عزيزتي ,آنسة دوربيفيلد أكتب لك بتوصية من إبني أليك |
| Sevgili Bayan Oster, uzunca bir uğraştan sonra gerçek annenize ulaşabildik. | Open Subtitles | عزيزتي الآنسه أوستر بعد الصعوبات تمكنا من تحديد مكان أمك الحقيقيه |
| Sevgili Bayan Bennet, eminim ki küçük kızımız Newcastle'da kendisi kadar aptal arkadaş bulma konusunda zorluk çekmeyecektir. | Open Subtitles | عزيزتي السيدة بينيت، انا متاكد بانه ابنتنا الصغرى ستجد الكثير من الاصدقاء بمثل سخافتها في نيوكاسل. |
| Ya siz Sevgili Bayan Rose, siz de eğleniyor musunuz? | Open Subtitles | و أنت عزيزتي السيدة روز هل تستمتعين به أيضاً؟ |
| Sevgili Bayan Hughes, Sör Anthony Strallan'a cuma günü yemek vereceğiz. | Open Subtitles | عزيزتي السيدة هيوز، كما تعلمين سوف نقيم وليمة عشاء يوم الجمعة لسير انتوني سترالين |
| Sevgili Bayan Nair, aydınlığa çıktığımızı duyduğunuza sevineceksiniz. | Open Subtitles | عزيزتي سيدة نير أنت سَتَكُونُي سعيدة بمعرفة بأنّنا جِئنَا إلى الضوء |
| Oh, Sevgili Bayan Rose, aşkın işaretleri konusunda hiçbir şey bilmiyorsunuz! | Open Subtitles | عزيزتي سيدة روز ألا تعرفين شيئاً عن عادات الحب؟ |
| Sevgili Bayan Moore, mazur görülecek bir şey yok. | Open Subtitles | عزيزتي سيدة مور : لاشيء يستدعي الإعتذار |
| Sevgili Bayan Matty! Bu da Bay Jenkyns olmalı! | Open Subtitles | عزيزتي الآنسة ماتي لابد أن هذا هو السيد جينكينز |
| Lütfen, bir parça kek almalısınız, Sevgili Bayan. | Open Subtitles | يجب أن تأخذي كيك عزيزتي الآنسة |
| Sevgili Bayan Heissen duymadınız mı? | Open Subtitles | عزيزتي الآنسة هيسن , إلم تسمعي ؟ |
| Endişe edecek birşey yok, Sevgili Bayan. Ziyaretçilerimi çok dikkatli ağırlarım. | Open Subtitles | لا تقلقي، سيدتي العزيزة أنا أعتني بضيوفي جيدا |
| Sevgili Bayan, nefes aldığımız hava için veya hayatlarımızı sürdürmeye bir değer biçebilir misiniz? | Open Subtitles | سيدتي العزيزة ، أيمكنك وضع ثمن للهواء الذي نتنشقه ، أو على العناية الإلهية؟ |
| Sevgili Bayan Adele... | Open Subtitles | عزيزتي آنسة أديل |
| Sevgili Bayan Ives size eve kadar eşlik edeyim mi? | Open Subtitles | عزيزتي آنسة (آيفز) هل سمحتِ لي بمرافقتك للمنزل؟ |
| Sevgili Bayan Rain, ...sınıfta oturduğum onca yıl boyunca hiçbir şey öğrenmedim. | Open Subtitles | عزيزتي الآنسه "راين طوال سنواتي بالصفوف الدراسية قلت بأني لن أتعلم أبداً |
| Sevgili Bayan Ryan, bu mektupta oğlunuz Özel James Ryan'nın şu anda sağ olduğunu ve Avrupa cephesinden eve gelmek üzere yola büyük bir sevinçle haber vermek istiyorum. | Open Subtitles | عزيزتى السيدة ريان إنّه مع خالص احساسى العميق بالسرور الذى جعلنى أكتب لأبلغك ان ابنك |
| Sevgili Bayan Kronk'a bir şeyler ikram etmemiz mümkün mü? | Open Subtitles | هل هذه الطريقة التى تعامل بها زوجة السيد كرونك الجميلة |
| Sevgili Bayan Dashwood, belki o konuyu şimdi konuşabiliriz. | Open Subtitles | يا عزيزتي آنسه داشوود، ربما الآن يمكننا أن نتكلم عن موضوعنا |
| Sevgili Bayan, kötülüklere ilişkin deneyimlerime göre, Tanrı cezalandırma işini biz ölümlülere bırakmıştır. | Open Subtitles | يا سيدتى العزيزة ، فى تجربتى إن العناية الإلهية هى فعل من العقاب لنا نحن البشر |