Bunu, Sevgili kızım, senin beni bir zamanlar olduğum değil şu anda olduğum kişi... | Open Subtitles | وأفعل ذلك، يا ابنتي العزيزة من أجلك وآمل ذات يوم أن لا تريني كالشخص الذي سمعت عنه |
Sana param olmaz mı, canikom, ...yani, Sevgili kızım kocasının yanında otururken ...mahkeme salonunda olunca var. | Open Subtitles | أوه، سأمنحكِ المال ياعزيزتي ولكن ذلك يعني أنّ ابنتي العزيزة مبتسمة بجانب زوجها جالسة خلفي في المحاكمة |
Sevgili kızım ve harikulâde karısına da bu kutlamayı yaptıkları ve bizi bir araya getirdikleri için teşekkürler. | Open Subtitles | وأشكر ابنتي الحبيبة وزوجتها الرائعة لإقامة هذه الحفلة وإحضارنا جميعاً معاً |
Yanında olamadığım için büyük bir pişmanlık duyuyorum, Sevgili kızım. | Open Subtitles | وللاسف الشديد لا استطيع ان اتواجد معكم هناك بنفسي يا ابنتي الحبيبة |
Sevgili kızım, iki eş ve birçok sevgili gömdüm ve artık ikisinden de istemiyorum. | Open Subtitles | يا فتاتي العزيزة, لقد دفنت زوجتين وعشيقات كثيرات ولستُ بمزاجٍ لأيٍ من النوعين |
Evrenin keşfedilmemiş gizemleri var. Sevgili kızım eğer bunu okuyorsan öldüm demektir... ..ve sen de bir şekilde karanlık yola girdin. | Open Subtitles | هناك اسرار للكون للكشف عنها أبنتي العزيزة |
"Sevgili kızım, bugün bu yeri, bu hapishaneyi terk ediyorum. | Open Subtitles | إبنتي العزيزة اليوم أغادر هذا المكان هذا السجن |
Ve buna, Sevgili kızım, "Kılıcı Geri Almak" denir. | Open Subtitles | وهكذا يا طفلتي العزيزة عادت الينا طليطلة انا لا اريد أن اجرح مشاعر الناس |
Sevgili kızım. Seni 18 yıl önce evlatlık verdim, çünkü bunun iyi bir karar olacağını düşünmüştüm. | Open Subtitles | ابنتي العزيزة, اعطيتك للتبني قبل 18 سنة لانني اعتقدت انه الشيئ الصحيح |
Sevgili kızım Johanna'dan ne haber getirdin? | Open Subtitles | ما هي أخبار ابنتي العزيزة جوانا |
Sevgili kızım, buna sahip çık. Machu Picchu' ya gidiyorum. | Open Subtitles | ابنتي العزيزة أهتمي بهذه أنا ذاهب إلى "ماتشو بيتشو" |
"Sevgili kızım, umarım güzelce uyumuşsundur. | Open Subtitles | " ابنتي العزيزة ، أتمنى أن تنامي جيداً " |
Ona sadece, Sevgili kızım Lettice'i görmek istediğimi söyledim. | Open Subtitles | أخبرته أني أريد رؤية ابنتي الحبيبة "ليتيس" |
Ne oldu, Sevgili kızım? | Open Subtitles | ماذا حصل يا ابنتي الحبيبة ؟ |
Angelica. Sevgili kızım. | Open Subtitles | (انجليكا)، ابنتي الحبيبة والشيء الوحيد الجيد الذي فعلته في حياتي، |
Sevgili kızım. Bana nasıl da anneni anımsatıyorsun. | Open Subtitles | يا فتاتي العزيزة ، إنكِ تذكرينني بوالدنك كثيرًا |
Sevgili kızım, endişelenecek yeterince şeyim var. | Open Subtitles | فتاتي العزيزة لدي ما يكفيني من القلق |
Merak edebilirsin, Sevgili kızım emrine amade bu hediyeyi.. | Open Subtitles | ربما تتسائلين يا أبنتي العزيزة بمثل هذا الهبات تحت تصرفِك |
Sevgili kızım, ben aptal değilim. | Open Subtitles | يا أبنتي العزيزة أنا لستُ أحمقاً. |
En mantıklı kararı verdin, Sevgili kızım. | Open Subtitles | لقد إتخذتَ القرار الصائِب إبنتي العزيزة |
(Gülüşme) Sevgili kızım, günün birinde dünyanın başı belada olacak. | TED | (ضحك) "طفلتي العزيزة .. يوما ما سوف يغدو هذا العالم قاس .. |
Hepiniz Sevgili kızım, Gilberte'ye yardımcı olmalısınız. | Open Subtitles | يجب أن أن تحترموا و تساعدوا ابنتى الحبيبة(جيلبرت) --السطر الثانى بالألمانية |
Padma, Sevgili kızım. | Open Subtitles | ! بادما، ابنتي المحبوبة |