Babacığının sevgini kazan. 3 deyince. 1, 2, 3, babacığının sevgisini kazan. | Open Subtitles | نل حب والدك عند العد لثلاثة واحد، اثنان، ثلاثة، نل حب والدك |
Tanrı sevgisini yayarak, bu zavallı cahil halkı cehennemden kurtarmamız gerekiyordu. | Open Subtitles | لإنقاذ الإنسانية من الإدانة .لجلب حب الإله لهؤلاء الناس الجهلاءِ المساكين |
Onunla ilgilenir ve ona o şeyden alarak bana sevgisini arttırırım. | Open Subtitles | و بإهتمامي به و شرائي له الأشياء حبه لي سوف يزداد |
Bu uzun hayatım boyunca annemin sevgisini neden hak edemediğimi düşündüm. | Open Subtitles | كنت أتسائل طوال حياتي عما فعلته لأستحق أمًا رفضت إظهار حبها |
Gökyüzü Ruhlarının sevgisini geri kazanmama yardım ettiğiniz için... o sevginin birazını buraya yayacağım! | Open Subtitles | لأنك ساعدتني لكى أعود حبّ روح السماء، أنا سأنشر الآن البعض من ذلك الحبّ هنا. |
Eğer bu adamı tutmak kızımın sevgisini bana geri kazandıracaksa o zaman ben de öyle yaparım. | Open Subtitles | حسنا ، اذا كان تعيين هذا الرجل قد يعيد لي محبة ابنتي مره اخرى سأفعلها |
Bu yüzden, kaptanının kitap sevgisini paylaşan nazik bir Protestan hanımın evine gittiğiyle ilgili hikayelerin pek eğlenceli olmayacağını da anlarsın. | Open Subtitles | لذا بوسعك التخمين أنها متعة، بأن تحكي قصص عن قبطانك عندما يعود للمنزل، ليظل مع امرأة بروتستانتية جميلة تشاركه حب الكُتب |
Hatta kocası olarak görebileceği herhangi bir erkeğin sevgisini kabul etmiyor. | Open Subtitles | أو تقبل حب أى رجل يمكنها التفكير به كزوج لها |
En kötüsü oldu bile. Yarından itibaren, babamın sevgisini tekrar kazanacağım. | Open Subtitles | ألاسوء أنهتى ومر بدءً من الغد سأبدء فى محاولة كسب حب أبى |
Kaç tane beyzbol oyuncusu sahaya her çıkışında babalarının sevgisini kaybetmekten korkarak büyür? | Open Subtitles | كم من لاعبي كرة البيسبول قد كبروا وهم يخافون ان يخسروا حب ابائهم في كل مرة يصبحوا اهشاء اكثر؟ |
Bu, kızının sevgisini kazanmaya çalışan ebeveyn için fırsat gibi görünüyor! | Open Subtitles | تبدو تلك كمهمة لأب يريد استعادة حب ابنته |
Ama onun üretme sevgisini miras aldım, fakat artık o kadar da bulunan bir şey değil. | TED | لكني ورثت حبه للصناعة، إلا أنها غير موجودة لتلك الدرجة الآن. |
Başka bir insanın, Tanrının çocuklarının canlarını alarak Tanrıya sevgisini gösterme kararı aldığını öğrenince sadece şaşkınlıktan gözlerimiz açılıyor. | TED | بالكاد تفاجأ أحدنا اليوم عندما علم بأن شخص أخر قرر أن يظهر حبه للرب بسلب حياة أولاد الرب. |
Ama hastanın temel sorunu kocasının sevgisini kabul etmeyi başaramaması. | Open Subtitles | لكن مشكلة المريضة الأساسية هى عدم تمكنها الكامل لكى تتقبل حبه |
Bu süreç boyunca o, kendine olan sevgisini ve kendi değerini yeniden keşfetti. | TED | وخلال هذه العملية، اكتشفت مجدداً حبها لنفسها وقيمتها الذاتية. |
Aşırı ihtiyatlı olmuş olmasından dolayı Penelope'nin sevgisini kaybettiğini anladığında ise artık çok geçti. | Open Subtitles | عوليس أدرك متاخراً أنه سيفقد حبها له بسبب حذره المفرط |
Burası ailemizin en yeni üyesine.. ..sana olan sevgisini gösterdiği yer. | Open Subtitles | ألا إنّه حبّ وُلد لجوار حبّنا لك، لمّا صرتَ أحدث عضو في أسرتنا. |
Neden bilmiyorum ama insanların sevgisini bir türlü kazanamıyorum. Onlara seçim veriyorum. | Open Subtitles | لا أعلم ما السبب, لكني لا أستطيع جذب محبة الناس, |
Peki, bu nefret dolu aptalların sevgisini kazanmak için vakit geldi. | Open Subtitles | حسناً, حان وقت الفوز بحب هؤلاء البلهاء البغضاء |
Şunlara bak--Hepsi oğullarının sevgisini giyinmişler'. | Open Subtitles | أنظروا إليهن هناك يتفاخرن بمحبة أولادهن لهن. |
Tanrı bu ateşli, öldürücü kayayı bize sevgisini göstermek içi gönderdi. | Open Subtitles | أرسل الرب هذه الكرة الملتهبة المدمرة ليبين لنا محبته |
Tüm sevgisini 10 yıla sığdırmış gibi hissettim. | Open Subtitles | شَعرتُ كما لو أنَّها، أغدقت على كُلّ حبّها في 10 سَنَواتِ |
Hele baban için. Onu o kadar çok seviyordu ki; ...ona olan sevgisini kıyaslamandan korktu. | Open Subtitles | لقد أحبها كثيراً , خاف أن تـُقارن حبه لك بحبه لها |
Heyhat, onun müşfik sevgisini nasıl kazanacağımı bilemiyorum zira beni bir eski eser gibi görmesinden korkuyorum. | Open Subtitles | لكني لا أعرف كيف أفوز بحبها لخشيتي أن أبدو بعينيها كأثر من الماضي |
Orada bir gölün üzerinde kayıp giderken, benimle aynı rüzgara bakıp, sevgisini gönderen birisi vardır diye düşünürüm. | Open Subtitles | أتخيل وجود شخص ما يطفو على سطح بحيرة يتأمل نفس الغيوم يرسلون حبهم لي أيضاً |
- Onların sevgisini pastırmayla kazanıyorsun. | Open Subtitles | أنتِ تعلمين أنكِ تشترين حبّه بـ لحم الخنزير المقدد. |
Beni umursadığına, ve sonunda babamın sevgisini kazandığıma inanmak istedim. | Open Subtitles | أردت تصديق أنك حقاً تهتم لأمري وأنني أخيراً حصلت على حُب أبي |
Babasının sevgisini bekleyen mavi elbiseli... küçük bir kız hatırlıyorum. | Open Subtitles | فأنا مثلاً أتذكّر فتاةً صغيرة بفستانٍ أزرق تريد محبّة والدها |