"seviyesine" - Translation from Turkish to Arabic

    • لمستوى
        
    • مستواه
        
    • المستوى
        
    • لمستواها
        
    • مستوى
        
    • مستوي
        
    • مستويات
        
    • مستواك
        
    • لمستواه
        
    • بمستواه
        
    • تصل
        
    • الأقصى
        
    • مستوه
        
    • مقربة
        
    Kendini yeni deneyimlere ve farklı bir bilinç seviyesine aç bizim açtığımız gibi. Open Subtitles افتح عقلك لتجربه جديده و لمستوى جديد من الوعي مثلنا , للأننا البيتلز
    su eski seviyesine ulaşacak ve pınar tekrar akacak. Open Subtitles سيعود الماء إلى مستواه الطبيعي والينابيع ستعود كما كانت
    Bunun bir alt seviyesine dindışılık seviyesi diyor. TED وأطلق على الطبقة السفلية المستوى المُدنّس.
    Ama onun seviyesine tenezzül etme zorunluluğum yok kanaatimce. Open Subtitles لكن لا اعتقد انه ينبغي علي ان انحدر لمستواها
    Şimdi de per capita (kişi başı) gelirin seviyesine bakacağız. TED الآن سوف نغير وننظر إلى مستوى نصيب الفرد من الدخل.
    Olayları, tamamen yeni bir kötülük seviyesine çekiyorsun. Open Subtitles بذلك أنتِ تأخذين الأمور إلي مستوي أكثر جدية وسوء
    Özellikle saatte 30 km hıza kadar bazı frekans bantlarında en düşük ses seviyesine ihtiyaç duyuyorlar. TED تتطلب على وجه الخصوص مستويات الصوت الدنيا في نطاقات تردد محددة تصل إلى سرعة 30 كيلومترًا في الساعة.
    Önümüzdeki birkaç dakika, hepimiz deniz sülüğünün seviyesine çıkacağız. TED الدقائق القليلة القادمة هي، سنرتقي لمستوى رخويات البحر.
    Kusura bakmayın ama Yüzbaşı kendimi o beyefendinin seviyesine düşürmek istemiyorum. Open Subtitles مع كامل احترامي, يا نقيب لا أود إنزال مستواي لمستوى ذاك الرجل
    Maksimum kayıp seviyesine ulaştık. Open Subtitles لقد وصلنا إلى الحد الأقصى لمستوى الإصابات
    Suçları onların seviyesine inerek azaltamazsın. Open Subtitles لا يُمكنك أن تقضي على العنصر الإجرامي بالهبوط إلى مستواه
    Belki de haklısın. Kızgın olsam da cevap vermek beni onun seviyesine indirir. Open Subtitles هو يجعلني اغضب فقط لانزل الى مستواه المتدني
    Çok iyi birisin çokta zeki ve onun seviyesine düşmeyeceksin. Open Subtitles أنتِ فتاة جيدة جدًا, وذكية جدًا, ولن تُنزّلي مستواك إلى مستواه.
    veya okyonustan daha düşük su seviyesine sahip. TED المستوى يتراجع، إلى حد ما مثل بحر الآرال.
    Dünya çapında her 10 çocuk ve gençten altısı okuma ve matematikte minimum yeterlik seviyesine ulaşamıyor. TED عالمياً، 6 من 10 من كل طفل وشاب لا يجيدون المستوى الأدنى من مهارتي القراءة والحساب.
    Ama tek bir geceliğine, o efsane bilete sahip olduğun için kızın seviyesine konuk olabilirsin. Open Subtitles ولكنها ليلة واحدة فقط لأنك تملك تلك التذاكر لديك فرصة أن تصل لمستواها
    Üçüncü olarak, işi yerine getirme sorumluluğunu okul seviyesine bırakıyorlar. TED والثالثة هي، تطوير حس المسؤولية على مستوى المدرسة لأداء المهمة.
    Suç belgelerindeki sadist işkence ve arzu seviyesine bakacak olursak bunun bir takım işi olduğu şüphe götürmez. Open Subtitles حسناً ، بالأخذ في الإعتبار مستوي التعذيب السادي والرغبة في تسجيل جرائمهما ، فنحن واثقين أن هذا حدث بفريق قتل
    Körlük,senin diğer duyularını süper kahraman seviyesine kadar artırır. Open Subtitles فإنه يزيد من حواسك الأخرى إلى قرب مستويات الأبطال الخارقين
    Yani, gerçekten onun seviyesine mi inmek istiyorsun? Open Subtitles أتريدين حقاً أن تنزلي من مستواك إلى مستواه؟
    Bu adamla yarışacaksam, onun seviyesine çıkmalıyım. Open Subtitles إذا كنت سأتنافس مع ذلك الرجل يجب أن أرتقي لمستواه
    Bir keresinde biri bana bir canavarı haklamak için onun seviyesine inmem gerektiğini söylemiştil. Open Subtitles أوتعلم، أحدهم قد أخبرني أنني إذا أردت الإطاحة بوحش فيجب أن أكون بمستواه
    En yüksek radyasyon seviyesine yaklaşıyorsun. Open Subtitles أنت تصل إلى الحد الأقصى من التعرّض للإشعاع
    Eğer Chandler'a bir şey yaparsan sen de onun seviyesine düşmüş olursun. Open Subtitles أنت تَعمَلُ أيّ شئُ إلى الشماعِ، هو سَيُنزلُك إلى مستوه.
    Şimdi neredeyse bin dolar seviyesinde. Önümüzdeki birkaç yıl içinde de muhtemelen yüz dolar seviyesine inecek. TED نحن الآن على مقربة من الحصول على جينوم بتكلفة تعادل الألف دولار. وربما في السنوات القليلة المقبلة ، ربما تصل تكلفته إلى مئة دولار.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more