"seviyorlardı" - Translation from Turkish to Arabic

    • أحبوا
        
    • يحبان
        
    • كانوا يحبون
        
    • احبوا
        
    • أحبا
        
    Ölümlülerin hayatlarıyla oynamayı seviyorlardı. Open Subtitles لقد أحبوا أن يلعبوا بأرواح أولئك الهالكين
    Delegeler onun sanatında nefret ediyorlardı ama adını seviyorlardı. Open Subtitles لقد كرهوا فنّه ولكن أحبوا اسمه
    Ve birbirlerini o kadar seviyorlardı ki tüm turtayı yediler. Open Subtitles وكانا يحبان بعضهما كثيرا أنهم تناولوا دانغ فطيرة كاملة.
    Sanırım bir zamanlar annemle birbirlerini seviyorlardı, ama... Open Subtitles أظن أنه وأمي كانا يحبان بعضهما في مرحلة ما، ولكن...
    Diğerleri öfkeyle birlikte gelen gücü seviyorlardı. Open Subtitles الأشخاص الآخرين كانوا يحبون القوة التي تأتي مع الغضب الشديد.
    Elbette küçük kızkardeşlerini seviyorlardı... o yüzden bana kendilerinden biriymişim gibi davrandılar. Open Subtitles بالتاكيد احبوا اختهم وعاملوني كاني واحد منهم
    Muhtemelen annem ve babam ben bebekken birbirlerini seviyorlardı. Open Subtitles أمي و ابي على الأرجح أحبا بعضهما البعض عندما كنت رضيعة
    Sophie yi o kadar seviyorlardı ki herkesten çok bizim ona bakmamızı istediler Open Subtitles لقد أحبوا " صوفى " أكثر من أى شىء فى العالم لهذا أختارونا نحن.
    Brick ve grubundaki sosyal yeteneği olan birkaç arkadaşı teneffüsü, kütüphane sessizliğinde huzur içinde geçirmeyi seviyorlardı. Open Subtitles الذين كانوا في مجموعة المهارات الاجتماعية أحبوا أن يقضوا فترة الفسحة في هدوء وسلام في المكتبة , حتى ...
    Bununla millete saldırmayı seviyorlardı. Open Subtitles أحبوا القتال بهذه العصا.
    Birbirlerini seviyorlardı. Tıpkı bizim gibi. Open Subtitles لقد أحبوا بعضهم .
    Bununla millete saldırmayı seviyorlardı. Open Subtitles {\pos(190,230)}.أحبوا القتال بهذه العصا
    Claire, onlar gerçekten birbirlerini seviyorlardı. Open Subtitles كلير , إنهما يحبان بعضهما
    Denny sadece bir hasta değildi, onlar birbirlerini seviyorlardı. Open Subtitles (ديني) لم يكن مجرد مريضاً لقد كانوا يحبان بعضهما البعض
    Diğerleri öfkeyle birlikte gelen gücü seviyorlardı. Open Subtitles الأشخاص الآخرين كانوا يحبون القوة التي تأتي مع الغضب الشديد.
    Ortalığı karıştırmayı seviyorlardı. Open Subtitles كانوا يحبون رؤية العداء
    Ve onlar birbirlerini seviyorlardı. Open Subtitles وهم احبوا بعضهم البعض
    bu sadece ilk buluşmalarıydı eğer ki aşıkların buluşması bu kadar kolay olsaydı,bu kadar aşk hikayesi olmazdı madem ki birbirlerini o kadar çok seviyorlardı,peki sorun ne ? Open Subtitles كان هذا فقط اللقاء الأول لهما لو كان مقدرا للعشاق اللقاء بهذه السهولة ، فلن يكون هنالك وجودا لقصص الحب بما أنهما أحبا بعضهما لهذا الحد أين كانت المشكلة ؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more