"seviyormuş" - Translation from Turkish to Arabic

    • أحبت
        
    • بحب
        
    • يحبها
        
    • بحبها
        
    • بمحبتي
        
    • تحبين المضاجعة
        
    • وقد طوّروا
        
    Lanet japon balığını çok seviyormuş. Open Subtitles هذه العاهرة كانت مجردة من الإحساس لابد أنها أحبت هذه السمكة الذهبية للغاية.
    Fakat Manjulika başkasını seviyormuş. - Kraliyet sarkıcısı. Open Subtitles ولكن مانجليكا أحبت شخصا آخر المغني الملكي
    Hayır, asıl çılgınlık birlikte yaşadığın kişiyi seviyormuş gibi yapmaktır. Open Subtitles لا، الجنون هو أن تتظاهر بحب الشخص الذي تعيش معه.
    Hayatının geri kalanında hiç sevmediğin bir filmi seviyormuş gibi davranabileceğine inanıyor musun? Open Subtitles هل تعتقدين أنه يمكنك التظاهر بحب فلم تكرهينه في الحقيقه لبقية حياتك؟
    Kızın sevdiği her şeyi, o da seviyormuş gibi yaptı, ta ki her şey çok geç olana dek. Open Subtitles والتي أحببته ,وادعى أنه يحبها أيضا حتى فات الأوان
    Köpekler seviyormuş gibi yapıyor, çünkü insanlar okşamayı sevdiği için. Open Subtitles الكلاب تتظاهر بحبها لذلك لأنهم .يعرفون أن البشر يحب فعلها
    Beni angarya olarak gören ya da seviyormuş gibi yapan biri değil... ama beni gerçekten isteyen biri." Open Subtitles ليس شخص ما متثاقل معي وعليه أن يتظاهر بمحبتي شخص ما يريدني حقا
    Çamaşır makinesi üstünde seviyormuş galiba. Open Subtitles سمعت أنك تحبين المضاجعة فوق غسالة الملابس
    Sanırım sigara içmeyi yaşamaktan daha çok seviyormuş? Open Subtitles أظنها أحبت التدخين أكثر من العيش
    Kesinlikle kendini motive etmeyi seviyormuş. Open Subtitles بالتأكيد أحبت أن تحفز نفسها بنفسها
    Veronica Bradley, keçeli kalemleri çok seviyormuş. Evinde bir düzine kadar vardı. Open Subtitles لا بد أن (فيرونيكا برادلي) أحبت أقلام ينوبل) وجدت دزينة منها في بيتها)
    Ve bu genç kız yakışıklı bir prensi seviyormuş. Open Subtitles أحبت العذراء أميرًا وسيمًا
    Sporu seviyormuş gibi yaparlar tıpkı bizim, onlarla konuşmayı seviyormuş gibi, yapmamız gibi. Open Subtitles إنهن يتظاهرن بحب الرياضة مثلنا تماما نتظاهر بحب التحدث معهم
    O zaman burayı seviyormuş gibi davranmama gerek yok. Open Subtitles كي لا أتظاهر بحب هذه المدينة.
    Asma bahçelerini yaptırmış. Çünkü onu çok seviyormuş. Open Subtitles بنالها هاي الحدائق حتى لا تضوج لانه يحبها
    Janu'nun plotonik aşığı 12 yıIdır onu seviyormuş. Open Subtitles يبدو أنه حبيب جانو. إنه يحبها منذ 12 عام مضي.
    Hayatı daha fazla seviyormuş gibi yapan bir adam diyorum senin için. Open Subtitles -أدعوك بإنك رجل يدعي أنه يحب الحياة أكثر مما يحبها بالفعل
    O zaman ben de seviyormuş gibi görünürüm. Open Subtitles ممكن ان أتظاهر بحبها.
    İyi kadınlar erkek arkadaş alıp, onu seviyormuş gibi yapıp, onun kafasına bıçak saplayıp parasını çalar mı? Open Subtitles هل الفتاة الجيدة تجند صديقاً؟ ... هل تتظاهر بحبها له هذا ليس صحيحاً - ... لذلك سيغرز سكيناً -
    Sen sadece Grayson ismini almak istediğin için beni seviyormuş gibi mi davrandın? Open Subtitles كنت تتظاهرين بمحبتي لأنك أردت أن تحملي اسم (غرايسن)؟
    Çamaşır makinesi üstünde seviyormuş galiba. Open Subtitles سمعت أنك تحبين المضاجعة فوق غسالة الملابس
    İngilizler Çin kemiklerini çok seviyormuş. Open Subtitles وقد طوّروا ذوقاً إلى الخزف العاجيّ

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more