"sevmeye başladım" - Translation from Turkish to Arabic

• بدأت أحب
• بدأت أعجب
• بدأت اعجب
• أحببتها مسبقاً
• نضجتُ مثل
• بدأت احب
• بدأت تعجبني
• بدأت أحبها

Son zamanlarda basketbolu sevmeye başladım.
بدأت أحب كرة السلة مؤخراً إنها لعبة أسرع

Kafanın arkasını gerçekten sevmeye başladım.
رجاءً دعيني أساعدك حقاً بدأت أحب رأسك من الخلف

Tuhaf bir şekilde bu şehri sevmeye başladım. Kendiminmiş gibi...
بدأت أحب مومباي حباً غريباً كما لوأنها مدينتي

Onu da senin kadar sevmeye başladım.
بدأت أعجب بها بقدر ما تعجبني أنت

Dünya sadece onun için döndüğünü düşünüyordu... ama sonra, nasıl oldu bilmiyorum onu sevmeye başladım... ve bunu onu o gece görünce farkettim
كان يعتبر بانه افضل شخص لكن عندها لا اعرف كيف بدأت اعجب به عرفت هذا في تلك الليلة عندما

sevmeye başladım.
أحببتها مسبقاً.

O beni sevmeye başladığından beri ben de hayatı sevmeye başladım.
سيدى, إنها تحبني جداً حتى أني بدأت أحب الحياة أيضاً

Tabii sonra fark ettim ki onun işi bu, benim işim de şirketin rahata yakın hâle gelmesini sağlamak, böylece bizi tekrar iterek o zor anlara sevkedebilsin, zamanla işimi daha çok sevmeye başladım, artık her zaman tatminsiz değildim.
لكن حالما أدركت أن هذه وظيفته، وأن وظيفتي أن تكون الشركة في سلام حتى يدفعنا مجدداً ويعيدنا إلى المنحدر، عندها بدأت أحب وظيفتي أكثر فأكثر، بدلاً من أن أكون دوماً محبطة.

Biliyor musun bu kokuyu gerçekten sevmeye başladım sanki.
أو تعلم... لقد بدأت أحب هده الرائحة كم يكون هذا سيئا؟

Joe... bak, bu La olayını sevmeye başladım... sinema senaryoları yazmak falan...
...جو اسمع لقد بدأت أحب لوس انجلس ...ككتابة الأفلام و

Burayı şimdiden sevmeye başladım.
أنا بالفعل بدأت أحب هذا المكان

Yüzünü sevmeye başladım.
بصراحة ، أنا بدأت أحب ذلك

Bu oyunu sevmeye başladım.
أظننى بدأت أحب هذه اللعبة.

sevmeye başladım.
بدأت أعجب بهِ إلى حدٍ ما.

Muhtemelen buna inanmayacaksın Gibbs ama seni sevmeye başladım.
من المحتمل أنك لن تصدق ذلك، (غيبز) لكني... بدأت أعجب بك.

Onu tanımıyorum ama onu sevmeye başladım.
انا لا اعرفه ولكننى بدأت اعجب به

Uzun bir süre istedim ama sonra yeni elimi sevmeye başladım.
لفترة طويلة ، كنتُ أريد ذلك لكن بعد ذلك ، نضجتُ مثل يدي

- Bu kulübü sevmeye başladım.
أنا بدأت احب هذا النادي.

Vay be Hank, seni sevmeye başladım.
اللعنة يا (هانك) بدأت تعجبني!

Yalıtıma alışmak biraz zaman aldı,ama sevmeye başladım.
أخذتفترةلأعتادعلى هذا لكن .. لقد بدأت أحبها