Başından beri Sebastian'ı sevmiş ve başka kimseyi sevmemişti. | Open Subtitles | لقد أحبت " سيباستيان " و لم تحب أى أحد آخر |
Bana sorarsan annen babanı ömrü boyunca sevmiş. | Open Subtitles | ..أعتقد أن أمك أحبت أباك طوال الوقت |
Her ne yaptıysan, seni sevmiş olmalı. | Open Subtitles | أيا كان ما فعلْتَه، فلا بد أنها قد أحبتك |
Onları gerçekten sevmiş gibisin ve bir bağlantı kurmuşsunuz bile. | Open Subtitles | يبدو أنك أعجبت بهم حقاً، كما لو أنكم على تواصل |
Şüphelinin siteni sevdiğini söyledin, dizaynını sevmiş. | Open Subtitles | المعذرة؟ قلت أن المجرم أعجبه موقعك الإليكتروني كيفية تصميمه |
Ve senin dediklerine göre Elena'da sevmiş. | Open Subtitles | وبنائاً على ما قلته.. يبدو ان (الينا ) احبته كذلك |
Okulu sevmiş ha? | Open Subtitles | لقد أحبّت ذلك، اليس كذلك؟ |
- Evet, çok sevmiş. | Open Subtitles | كلاّ، في الحقيقة لقد أُعجب به |
Eğer seni buraya getirdiyse seni sevmiş olmalı. | Open Subtitles | اذا كانت تحضركِ هنا فقطعاً كانت تحبكِ |
Oyunu sevmiş ama sonunu değiştirmemi istiyor yoksa ilgilenmezmiş. | Open Subtitles | ولكن يريدني أن أغير النهاية لانها لم تعجبه |
Birbirimizi sevmiş olsak da... | Open Subtitles | على الرغم من محبتنا لبعضنا |
Evet, Coit, ahşabın, itfaiyecilerin yangınla savaşması gibi bir simge olması fikrini sevmiş. | Open Subtitles | أجل، أحبت (كويت) رمزية خشب بإمكانه النجاة من صراع مع حريق مثل الإطفائيين. |
O, A'dan Z'ye'de gördüğüm birçok kadın gibi, çok çalışmış, acı çekmenin ne olduğunu anlamış, Allah'a derin bir inanç beslemiş, çocuklarını sevmiş ve hiçbir sadakayı kabul etmemişti. | TED | وهي مثل الكثير من النسوة اللاتي أراهم في A to Z، عملت بجد يومياً، تفهم ما تعنيه المعاناة، لديها إيمان قوي بالله، أحبت أطفالها ولم تقبل مطلقاً بالإعانات. |
Viking, kitabının ilk dört bölümü çok sevmiş. Harika. | Open Subtitles | لقد أحبت دار (فايكنغ للنشر أول أربعة فصول من كتابه؟ |
Bunu okuyarak şunu söyleyebilirim seni çok ama çok sevmiş. | Open Subtitles | واستطيع ان افهم بقراءة هذا انها أحبتك كثيراً |
O kadar da güzel bir hikâye olduğunu sanmıyordum, ama insanlar sevmiş gözüküyordu. | Open Subtitles | لم أعتقد أنها ستكون رائعة لكن بدا أنها أعجبت الناس |
Üstündekini gerçekten sevdim, Em. Sanırım başkası da sevmiş. | Open Subtitles | وأعتقد أن شخصا آخر أعجبه ذلك أيضآ |
Ve senin dediklerine göre Elena'da sevmiş. | Open Subtitles | وبنائاً على ما قلته.. يبدو ان (الينا ) احبته كذلك |
Senin de bildiğin gibi babamı gerçekten sevmiş kadınlar. | Open Subtitles | أحبّت النسوة أبي، كما تعلمين |
- Kitabını sevmiş mi yani? | Open Subtitles | لقد أُعجب بكتابك؟ |
O yüzden seni gerçekten sevmiş olmalı. | Open Subtitles | حقيقةً ، يجب أن تحبكِ |
Kız kardeşin sevmiş. Zamanında kendini parmaklatmış. | Open Subtitles | -شقيقتك كانت تعجبه فقد تركته يضع إصبعه داخل مؤخرتها |
Birbirimizi sevmiş olsak da... | Open Subtitles | على الرغم من محبتنا لبعضنا |
O kadar çok sevmiş ki yarın gelip elindeki şu muazzam filmin seçmelerine katılmanı istiyor. | Open Subtitles | ،أنها أحبتكِ كثيرًا وتريدكِ أن تأتي في صباح غدًا لتجربة أداء من أجل هذا الفيلم الضخم .الذي سوف يصوّرونا |
Bu adamı bir zamanlar sevmiş olması sadece işleri daha da zorlaştırıyor. | Open Subtitles | الحقيقة انها مرة احبت هذا الرجل فقط جعل هذا اسواء , اكثر صعوبة |
Sanırım onu ilk gördüğüm an sevmiş olmalıyım. | Open Subtitles | اعتقد انني اعجبت به منذ رأيته للمرة الأولى |
Ve belli ki kızımız da bunu çok sevmiş çünkü yarın sabah bu şanslı pezevenkle evleniyor. | Open Subtitles | ويبدو أنها أعجبتها كثيراً، لكونها ستتزوج هذا المحظوظ صباح الغد |
O kadar çok sevmiş ki yarın gelip elindeki şu muazzam filmin seçmelerine katılmanı istiyor. | Open Subtitles | وأحبتها كثيرًا... وتريدك أن تأتي غدًا، في تجارب الآداء... لهذا الفيلم الضخم لديها. |