"seyahat ediyormuş" - Translation from Turkish to Arabic

    • تسافر
        
    • أنه يسافر
        
    Polise haber verdik, ama... iyi olduğunu belirten bir mektup attı, seyahat ediyormuş, rahatlamak istemiş.. Open Subtitles اخبرنا الشرطة ، ولكن ارسلت لنا رسالة تخبرنا انها بخير وانها كانت تسافر وتريد بعض المساحة
    Annemin söylediğine göre, annem Güney Amerika'yı ziyaret etmek istemiş, çok seyahat ediyormuş ve bir grup insanla tanışmış. Open Subtitles مما أخبرتني به والدتي، هو أنها كانت تريد... زيارة أمريكا الجنوبية. فكانت تسافر كثيراً...
    Uçakta ona ait bir şey bulamadık. Oturma planında adı görünüyor Sharon Walker. Buna göre biriyle birlikte seyahat ediyormuş. Open Subtitles مخطط المقاعد يبيّن أن إسمها هو (شارون والكر)، وطبقا لهذا كانت تسافر مع رفيق.
    Dickie seni öldürmüş ve pasaportunla seyahat ediyormuş. Open Subtitles تلك التي تقول بأن ديكي قد قتلك و أنه يسافر بإستخدام جوازك
    Dickie seni öldürmüş ve pasaportunla seyahat ediyormuş. Open Subtitles تلك التي تقول بأن ديكي قد قتلك و أنه يسافر بإستخدام جوازك
    Uçuş kayıtlarına göre virüs taşıdığını düşündüğümüz Jarrod Prodeman ile seyahat ediyormuş. Open Subtitles كانت تسافر مع رجل نظر أنّه يحمل الفيروس... (جارود برودمان). -وحتى الآن لم نره في المطار .

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more