Kuzey Kutbu denizin ortasında aniden ortaya çıkıyor, dolayısıyla ben Kuzey Buz Denizi'nin donmuş yüzeyinde seyahat ediyorum. | TED | القطب الشمالي كان صفعة في وسط البحر، إذاً أنا أسافر على سطح المحيط الشمالي المتجمد. |
Çok seyahat ediyorum, Carl beni özlediği için böyle yapıyor herhâlde vesaire. | Open Subtitles | مثل, تعلمين, أنا أسافر كثيرآ وكارل ربما يتصرف هكذا 'لأنه يفتقدني |
Bir sonraki bölümde, astronomide devrim yaratarak onu hakiki bir modern bilim yapan büyük İslam bilim adamları hakkında bilgi edinmek için Suriye ve Kuzey İran'a seyahat ediyorum. | Open Subtitles | في الحلقة القادمة، سأسافر "لـ"سوريا" و شمال "إيران لأستكشف العلماء المسلمين العظام الذين تقدّمو بعلم الفلك |
Milletler Cemiyeti pasaportumla seyahat ediyorum. | Open Subtitles | انا اسافر بجواز سفر الأمم المتحدة |
bütün arkadaşlarım arasında çalışıyorum seyahat ediyorum ve Liamı hastanede ziyaret ediyorum. | Open Subtitles | حسناً , بينما كان جميع أصدقائي , يقضون أجازاتهم بالسفر والعمل |
Ben bir turistim. Zevk için seyahat ediyorum. | Open Subtitles | أنا سائح ، وأسافر من أجل المتعة |
Son günlerde çok seyahat ediyorum bunu biliyorsun. | Open Subtitles | لقد سافرت كثيراً في الوقت الماضي ,انت تعرفين هذه هي المشكلة ,كل الأعذار |
Çok seyahat ediyorum. | Open Subtitles | لقد كنت اسافر كثيرا فنادق .. |
Son birkaç aydır elimde yalnızca kıyafet dolu bir bavulla hafta hafta ayrı yerlere seyahat ediyorum. | TED | خلال الأشهر الماضية، كنت أسافر لعدة أسابيع متتالية كل مرة مصطحبةً حقيبة ملابس واحدة. |
seyahat ediyorum. | Open Subtitles | لقد كنت مسافراً. |
Çok sık seyahat ediyorum ve oldukça meşguldüm. | Open Subtitles | صحيح ، حسناً ، أنا أسافر كثيراً وأكون مشغول جداً |
Bugünlerde daha az eşyayla seyahat ediyorum. E - Bankacılık sağ olsun. | Open Subtitles | أنا أسافر خفيفة هذه الأيام، لهذا المصرفية الإلكترونية هبةٌ من الله |
Ama biliyorsun ki, çok sık seyahat ediyorum. | Open Subtitles | لم أكن لأعرفها أنا أسافر باستمرار |
Bir çok departmanda küçültme yoluna gidiyoruz. Bu yüzden çok seyahat ediyorum... | Open Subtitles | نحن قمنا بعمل تخفيضات كثيرة أنا أسافر كثيرًا لذا... |
Son zamanlarda epey bir küçülmeye gittik. Çok seyahat ediyorum. | Open Subtitles | نحن قمنا بعمل تخفيضات كثيرة أنا أسافر كثيرًا لذا... |
Dükkânım için ufak tefek oyuncuklar toplamak için seyahat ediyorum. | Open Subtitles | أنا أسافر كي أجمع السلع لمتجري |
Ben mi,hiiç, seyahat ediyorum. | Open Subtitles | لا شيء , سأسافر |
- Hayır, tek başıma seyahat ediyorum. | Open Subtitles | - لا , سأسافر لوحدي فقط |
(Müzik) Ben yüzeyin ötesine seyahat ediyorum ve buna değecek şeyleri gösteriyorum, gerçekte neyden yapıldığını, nasıl işlediğini. | TED | (موسيقى) انا اسافر ابعد من السطح .. وأُري الناس ماهو الامر الحقيقي في الداخل .. ومالذي يُصنع منه .. وكيف يعمل |
- Çok seyahat ediyorum. | Open Subtitles | انا اسافر كثيرا. |
Belki de bu yüzden durmadan seyahat ediyorum. | Open Subtitles | ربما هذا ما يجعلني أستمر بالسفر |
Sonunda temize çıktım ve seyahat ediyorum. | Open Subtitles | أخيراً سُمح لي بالسفر. |
Balık tutuyorum, seyahat ediyorum ve şimdi de firardaki bir psikopat puştu bulmaya vakit ayırıyorum. | Open Subtitles | أمارس الصيد وأسافر و... والآن لديّ متسع لتعقّب السافل المنحرف الذي أفلت من العقاب |
Karıma sürpriz yapmak için Londra'ya seyahat ediyorum ama başka bir adamla yemeğe gittiğini öğreniyorum. | Open Subtitles | لقد سافرت للندن لأمتّع زوجتي لأجدها فقط تتعشى بالخارج مع رجل آخر |
Epey seyahat ediyorum. | Open Subtitles | لقد كنت اسافر كثيراً |
İkimiz de çok sarsılmıştık, ben de iş için çok fazla seyahat ediyorum. | Open Subtitles | تعرفون,كنا مصدومين جدا و كنت أسافر لقضاء العمل كثيرا |
Hiçbir sey. seyahat ediyorum. | Open Subtitles | -لا شيء، كنت مسافراً . |