Avrupa genelinde seyahat etmiş farklı isimlerle kimsesiz çocuk barınaklarında görülmüştür. | Open Subtitles | سافر في كل أنحاء أوروبا البقاء في ملاجئ للقاصرين تحت أسماء مستعارة |
Gördüğünüz üzere burada bir kahve dükkânına uğramış ama orada yalnızca bir kaç dakika kalmış Middleton Üniversitesi kampüsünün güney sınırı boyunca seyahat etmiş... | Open Subtitles | يمكننا أن نرى أنه توقف عند مقهى هنا لكنه كان هناك لبضع دقائق ثم سافر على طول الحدود الجنوبية |
Alet edevat satıyormuş. İş sebebiyle çok seyahat etmiş. | Open Subtitles | الأدوات الأحتياطية للأجهزة, سافر كثيراً من أجل أعماله |
Hem de daha önce çok seyahat etmiş olmasına rağmen. | Open Subtitles | .ظنّ أنه سافر لبلادٍ عديدة |
Köpek seyahat etmiş mi? | Open Subtitles | هل سافر الكلب؟ |
Leonard çok seyahat etmiş. | Open Subtitles | (ليونارد ) سافر |