Bu da siz Seyircilerden bazılarını olası kurbanlar hâline getiriyor. | TED | وهذا يعنى أن القليل من هذا الجمهور هم ضحايا محتملين |
Ve ister inanın ister inanmayın, Seyircilerden ıslık çalanlar oldu. | TED | و صدقوا او لا تصدقوا سمعت أصوات استهجان من الجمهور |
Yani ben Seyircilerden hiç kimseye koşup Torajanlıların geleneklerini benimsemelerini önermiyorum. | TED | لذلك أنا لا أقترح أن أي شخص في هذا الجمهور يجب أن يمضي و يتبنى تقاليد التوراجيين. |
Buradaki Seyircilerden ve belki de Facebook seyircilerimizden ve birkaç yorumdan da birçok soru alacağız. | TED | سنحصل على عاصفة من الأسئلة من الجمهور هنا وربما من الفيسبوك أيضاً وربما من التعليقات كذلك. |
Şimdi inip, Seyircilerden bazılarıyla tanışalım. | Open Subtitles | الآن, هيا لنذهب لأخذ لقاءات مع بعض الجمهور |
Seyircilerden çok korkarım. | Open Subtitles | فى الواقع، يمثل الوقوف أمام الجمهور بالنسبة لى رهبة كبيرة |
Bir tek ben olamam. Seyircilerden de duyalım. | Open Subtitles | جدياً، لا يمكن أن أكون أنا السبب فقط أريد أن أسمع من الجمهور |
Ve şimdi seyircilere bilgisayarın fiyatını gösterelim Seyircilerden ricamız yardım etmemeleri. | Open Subtitles | ودعنا نري الجمهور سعر الحاسب جمهور، رجاء لا تحاولون مساعدته |
Biraz daha zamanımız var. Seyircilerden soru almak istiyoruz. | Open Subtitles | لكن فقط لدينا القليل من الوقت لتلقي بعض الأسئلة من الجمهور |
Ama biraz daha vaktimiz kaldı. Seyircilerden soru almak istiyoruz. | Open Subtitles | لكن فقط لدينا القليل من الوقت لتلقي بعض الأسئلة من الجمهور |
Seyircilerden özür diliyorum, hepinizden özür diliyorum. | Open Subtitles | ألتمس من الجمهور أن يصفحوا عني. اصفحوا عني جميعاً. |
Belki Seyircilerden biri görüp kopyasını yapmıştır. | Open Subtitles | ربما رأها أحد من الجمهور و قام بصنع نسخة من الفساتين |
Şimdi, siz Seyircilerden şanslı olan biri, orgazma giden bir yemekte bana eşlik edecek. | Open Subtitles | الآن واحد منكم أيها الجمهور المحظوظ سوف ينضم لي لتناول وجبة سوف تجعله يصل إلى النشوة الجنسية. |
Seyircilerden biri bir soru sordu ve gördüğüm kişi yanıtı yazdı. | Open Subtitles | طُرِح علي سؤال من الجمهور وهي كتبت إجابة على لوحة |
Coke konuyla ilgili olarak delicesine tweet attı ve sonra sempozyum sahibi Seyircilerden şunu rica etti... | Open Subtitles | كوكاكولا غردت عنها بجنون وبعد ذلك المضيف سأل الجمهور |
Seyircilerden biri, rahatsız edici bir şekilde bana bakıyordu. | Open Subtitles | الطريقة التي ينظر الي بها الجمهور اقلقتني |
Ayrıca Seyircilerden sessiz olmasını nasıl isteyebiliriz ki? | Open Subtitles | بالإضافة لأنه كيف يمكننا منع الجمهور من الحديث؟ |
Eğer bana inanmıyorsanız -ki Seyircilerden başıyla onaylayanları gördüm- inanmıyorsanız küçük çocuğu olan birini bulup sorun, sürpriz yumurta videolarını bileceklerdir. | TED | إذا لم تصدقني ــ ولقد شاهدت أشخاصا بالفعل بين الجمهور يومئون برأسهم ــ إذا لم تصدقني، أجد شخصا لديه أطفالا واسألهم، وستجدهم يعرفون أمر فيديوهات بيض المفاجآت. |
Seyircilerden birinin sızlandığını duydum. | TED | سمعت للتو شخصا يتأوَّه بين الجمهور. |
Ve işe yaradı. Yeniden sihir yapmıştık. Seyircilerden de aynı sonuçları aldık. Yine de bu defa biraz daha fazla para kazanmış olduk. | TED | ولكنه نجح .. وقد صنعنا السحر مرة أُخرى ولكننا حققنا نفس النتيجة مع الجمهور .. برغم أننا حصلنا على أرباح أكثر من الفلم السابق |