"seyrek" - Translation from Turkish to Arabic

    • نادرة
        
    • نادرا
        
    • النادر
        
    • متفرقة
        
    Fakat çok seyrek görülen bir sendrom daha var, o kadar seyrek ki çok az doktor adını duymuştur, nörologlar bile değil. TED ولكن هناك متلازمة أخرى نادرة، نادرة جدا، في الواقع، القليل جدا من الأطباء سمعوا عنها، حتى أطباء الأعصاب
    Daha seyrek olarak, bir lise öğrencisi de bunu başarıyor. TED كما يفعل ذلك طلاب الثانوية في مناسبات نادرة.
    Doğal Sanayi Birliği, seyrek çeliğin manyetik özellikleri hakkında çalışma yapacak birilerini önermemi istedi. Open Subtitles وطلبت جمعية الصناعة الطبيعية لي أن يوصي شخص إلى إجراء دراسة للالمغناطيسية ممتلكات الصلب نادرة.
    ve halen annem ve babamla seyrek de olsa iletişime geçiyorum. TED ت. د. : ومازلت على اتصال بامي وابي، وإن كان نادرا.
    Özel çalışma çizgimde, seyrek olarak bundan daha fazlasına ihtiyac duydum. Open Subtitles ومع ذلك ,فى الخط الاساسى فى عملى نادرا ما احتاج اكثر من تلك
    Dost Bir Ruhla Ne Kadar seyrek Karşılaşılır Open Subtitles كم من النادر أن يقابل الشخص روحاً مماثلة
    Aynı zamanda, tüyler dinozorların vücutlarına yayılarak seyrek tüy parçalarından bacaklarına kadar uzanan yoğun tüylere dönüştü TED في الوقت نفسه، الريش انتشر عبر جثث الديناصورات، وتحول من بقع متفرقة من زغب إلى ريش كثيف، الذي انتشر وصولاً إلى أرجلهم.
    Ama bu uyanışlar seyrek ve geçiciydi. Bir an sürüyordu. Open Subtitles ولكن تلك الأستيقاظات كانت نادرة وتدوم للحظات
    Seni bu kadar seyrek ziyaret ettiğim için beni affet, ki sana her şeyi anlatabileyim, anacığım. Open Subtitles أرجوكي سامحيني.. زيارتي لكي أصبحت نادرة سأخبرك كل شيء يا أمي
    Irklar arası cinsel saldırı seyrek görülür. Open Subtitles جرائم الجنسِ المتسلسلةِ العرقيةِ نادرة. هَلْ هي مستحيله؟
    Gezegen keşiflerindeki devrim 1990'lı yıllarda başlamış ve gezegenlerin evrende seyrek oldukları kavramını yok etmiştir. Open Subtitles ثورة البحث عن الكواكب التي بدأت في التسعينات محت أيضًا أي فكرة تقول أن الكواكب نادرة الوجود في الكون
    Çok seyrek olarak altının içinden geçerken sapıyorlardı. Open Subtitles و في أحيان نادرة كانت تنحرف قليلاً أثناء اختراقها إياه
    Gerçekten genetik olduğu saptanmış hastalıkların sayısı bir elin parmaklarını geçmez ve toplumda son derece seyrek olarak karşımıza çıkarlar. Open Subtitles والحقيقة هي عكس ذلك. لا يوجد شئ مبرمج وراثيا. هناك امراض نادرة جدا
    Fakat burada, Güney Amerika'nın bulut ormanlarında, çiçekler çok az ve seyrek. Open Subtitles لكن هنا بالغابات الغائمة في أمريكا الجنوبية الأزهار نادرة
    Çok seyrek konuk kabul ettiğim için, evimde rahat etmelerini isterim. Open Subtitles نادرا ما يكون لدى ضيوف لذلك يجب ان تشعرى بالترحاب فى بيتى
    Gerçek bir ruhun, gerçek bir sanatçının, azizin, filozofun, krallığı... seyrek olarak ulaşılan bir şeydir. Open Subtitles حقل الروح الحقيقية الفنان الحقيقي, القديس, الفيلسوف نادرا ما يتم إنجازه
    Allahtan derslere pek seyrek girerdi. Girdi mi de kafası iyi olurdu. Open Subtitles لحسن الحظ انه كان نادرا ما يحضر خلال الفصول الدراسية والتي يكون في اغلبها منتشيًا
    Sadece, yaşıtım insanlarla sosyal aktivitelere o kadar seyrek katılıyorum ki... Open Subtitles إنه من النادر جداً أن أختلط في المجتمع مع أشخاص في سني
    Bay Mathews eve seyrek misafir çağırırdı. Open Subtitles حسناَ السيد " ماثيرو " من النادر يستمتع بوقته
    seyrek de olsa... Open Subtitles ولكن من النادر جداً في المناسبات
    seyrek çatışmalar yaşandı. Ama görünüşe göre, ...ülke sevgisiyle savaşan askerler bu asi gruba çok şey kanıtladı. Open Subtitles كان هناك بضعة معارك متفرقة ... و لكن مسألة قتال الثوار لأبناء بلدهم
    seyrek. Open Subtitles متفرقة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more