| - Suyun seyrini takip edebiliriz. | Open Subtitles | أيها القائد، تتبّع مسار الماء ربما يكشف عن مَخْرج آخر. |
| Birini her kurtarışında, tarihin seyrini değiştiriyorsun. | Open Subtitles | في كل مرة تنقذين شخصاً تغيرين في مسار التاريخ |
| Tarihin seyrini değiştirecek bir şeyi gördüğünü hissedersin ya. | Open Subtitles | تعرفين أنّكِ تشاهدين شيء سيغير مسار التاريخ. |
| Bu, insanlık tarihinin seyrini değiştiren bir yanlılık. | TED | إذن هذا التحيز شكل مجرى التاريخ الإنساني |
| Bu komple fermuarlı kapşonlular oyunun seyrini değiştirdi. | Open Subtitles | تلك السترات القابلة للغلق، غيرت مجرى السوق برمته |
| Fakat hastalık görünüşe göre seyrini tamamladı. | Open Subtitles | و لكن يبدو أن المرض يأخذ مجراه |
| Normal seyrini izlemeli. | Open Subtitles | يجب أن يأخذ مجراه الطبيعي |
| İkinci adamın itirafları davanın seyrini tamamen değiştirir. | Open Subtitles | ، الإعتراف بوجود الرجل الثاني ! سيـُغيـّر مسار القضيّة |
| Bu, yıllar sonra hayatının seyrini değiştirecekti bizlerin de öyle. | Open Subtitles | وبعد عدة سنوات، ستغير هذه القطعة الزجاجية من مسار حياته... وحياتنا أيضًا. |
| Tarihin seyrini değiştirecek bir başka çocuğu koymak üzereyim bakışı. | Open Subtitles | -أي نظرة؟ النظرة التي تقول أنك على وشك أن تصبح أبا لطفل آخر و تغير مسار التاريخ |
| Bu, başkanlığının seyrini belirleyecek. | Open Subtitles | الأمر يتعلق بتحديد مسار رئاستك |
| Çok tatlısın ama eminim Jim'in burada hastalığın seyrini değiştirdiğimi görmesinden çok daha önemli işleri vardır. | Open Subtitles | انت لطيف جدا، لكن ... اعتقد ان جيم لديه الكثير من الامور المهمة ليقوم بها اليوم اكثر من مشاهدتي احاول تغيير مسار الطبيعة |
| Tarihin seyrini değiştirmek için burdayım. | Open Subtitles | كنت أنوي تغيير مسار التاريخ |
| Senin taşınabilir bilgisayar yaptığını bilsem bile IBM'in uçak gemisi projesinin seyrini sırf sana zarar vermemek için değiştirebileceğimi mi sandın? | Open Subtitles | حتى لو كنت تصنع حاسباً محمولاً, هل تعتقد أنه يمكنني تغيير مسار حاملة الطائرات التي (هي (أي بي أم, |
| Kendini buraya taşıdığında bu zamandaki kendi kaderinin seyrini değiştirdi. | Open Subtitles | عندما ينقل نفسه الى هنا يغير مصير مجرى حياته في هذا الوقت |
| Tarihin seyrini değiştirecek bir adam belirlenmişti. | Open Subtitles | تم تحديد رجل واحد لتغيير مجرى التاريخ. |
| Eğer çalıştırabilselerdi, savaşın seyrini değiştirebilirdi. | Open Subtitles | لو نجحوا فى مسعاهم لتغير مجرى الأحداث. |
| Buda demiş ki:kötülüğün seyrini değiştirmek için aykırı giden ve çürümüş biir nehirde | Open Subtitles | وقال I'a كما بوذا، حتى محاولة التغيير مجرى نهر القذرة وتفوح منها روائح كريهة |
| Normal seyrini izlemeli. | Open Subtitles | يجب أن يأخذ مجراه الطبيعي |
| Nehir seyrini değiştirdiği zaman; | Open Subtitles | ... عندما يُغيّر النهر مجراه |
| - Hukukun seyrini izleyeceğim. | Open Subtitles | -سأدع القانون يأخذ مجراه |