| Pekala, şu anda sezgilerim bütün yol boyunca Mariah Carey dinleyeceğimizi söylüyor. | Open Subtitles | حسنا , حدسي يقول بأننا سنستمع الى مرايا كاري في طريق العوده |
| Ama tanışsaydık, beni özel yapan şeyleri bilirdin sezgilerim, empatim ve kalbim gibi. | Open Subtitles | لكننا لو كنا كذلك ، لعرفت مايجعلني مميزة حقًا هو حدسي وعطفي وقلبي، |
| sezgilerim kültürel modanın Dikkat et. | Open Subtitles | إذا كان حدسي دقيق بثقافة روح العصر وانا أؤمن بذلك |
| sezgilerim, burada çok önemli bir şey yakaladığımı söylüyor. | Open Subtitles | وكل غريزة لدي تقول لي أنا على شيء مثير جدا هنا. |
| 16 yıl bu alanda çalıştıktan sonra sezgilerim güçlendi. | Open Subtitles | بـ 16 عاماً المجال طورت غرائز محددة |
| sezgilerim yalan söylediğini söylüyor. | Open Subtitles | احساسي يقول, انك تكذب |
| Okumadım, ama babalık sezgilerim hayli özel olabileceğini söylüyor. | Open Subtitles | لم أقرأها بعد لكن حدسي كأب يقول أنها مميزة على الأرجح |
| sezgilerim bazen diyor ki, belki de sen daha önceleri Kleopatra ya da Jan Dark olarak yaşamıştın. | Open Subtitles | احيانا حدسي يجعلني اشعر انك عشت من قبل ككليوباترا او جوان صاحبة القوس |
| Ama sezgilerim bana onda bir bağımlılık olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | لكن حدسي يخبرني أن ما نواجهه هنا سببه خلل في التعلق |
| sezgilerim bu adamın aradığımız kişi olmadığını söylüyor, aramaya devam edin. | Open Subtitles | ويخبرني حدسي أنه ليس المناسب، استمرا في البحث |
| sezgilerim beni yanıltmıyorsa büyük ihtimalle bir yerlerde uranyum çubuğunu, yüksek hassasiyetli patlayıcıya monte etmekle meşguldür. | Open Subtitles | إذا كان حدسي صحيح على الأرجح إنها في مكان ما تقوم بتجميع قضبان "اليورانيوم" مع المفجر عالي الدقة |
| Myka sezgilerim tepe noktada, tamam mı? | Open Subtitles | مايكا,لقد نفذ حدسي |
| Yüksek sezgilerim vardır. | Open Subtitles | حدسي دائماً ما يصيب |
| Aldım. sezgilerim doğruymuş. | Open Subtitles | حصلتُ عليه حدسي كان صحيح. |
| - sezgilerim öyle diyor, eminim bir şey var. | Open Subtitles | - حدسي انا - اعرف اني محقه بشأنها |
| Ancak, tüm sezgilerim bana bu gezegenden derhal gitmemizi söylüyor. | Open Subtitles | .ولكن كل غريزة فيّ تخبرني أن أخرج من هذا الكوكب، حالاً |
| Bilmiyorum. Sanırım sezgilerim öyle diyor. | Open Subtitles | لا أعرف، أظن أنها غريزة |
| Annelik sezgilerim yok. | Open Subtitles | ليس لدي غريزة أمومة |
| Bak Phoebe, en iyi savcı olmaya bilirim ama güçlü sezgilerim var. | Open Subtitles | اسمعي... فيبي، قد لا أكون أعظم المُدَّعين، لكن لديَّ غرائز جيّدة. |
| İnsanlar hakkında sezgilerim vardır. | Open Subtitles | أنا لدى غرائز تجاه الناس |
| sezgilerim Onun hala burada olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | احساسي يخبرني انه مازال هنا |
| Biliyorum mantıklıyım ama aynı zamanda sezgilerim de güçlü, kendime güvenim var. | Open Subtitles | اعلم ان تفكيري منطقي, ولكن ايضاً لدي حدس, مُستقل؟ |