| Suzy Shaw'un bana dediğini, sana anlattım mı? Yakalandı. Hey, ne yapıyorsun? | Open Subtitles | هل اخبرتك ما قالتلي سوزي شاو كشف امرك ما الذي تفعله ؟ |
| Dinle, HBO Shaw ve Sands'in öncesini ve sonrasını istiyor. | Open Subtitles | اسمعي نريد أن نقوم بلقاء مع شاو هل هو موجود |
| Sizin hayatınızın, benim için Shaw'unkinden daha değerli olduğunu mu düşünüyorsun? | Open Subtitles | هل تتخيل أي شخص في حياتك أثمن لدي من شاو ؟ |
| Unutma Chuck planın işe yaraması için Shaw da şüphe bırakmamalısın. | Open Subtitles | تذكر تشك من أجل إنجاح هذه الخطة ستحتاج لإقناع شاو بالكامل |
| Bir kere anlaşma olduğunda Shaw ile işin bitmiş olacak. | Open Subtitles | ما إن تنتهي من هذه الصفقة حتى ينتهي أمرك مع شاو |
| Biliyorsun, Hernandez işini fazlasıyla belirgin yapar onun genç Shaw'a karşı hiç sevgisi yok. | Open Subtitles | يجعل الأمر صعباً بالنسبة له فقد أوضح فرنانديز أنه لايوجب حب مفقود بينه وبين شاو |
| İşte Cleveland, Ohio'nun gururu. Yenilmez savaşçı, Lethal Luther Shaw! Luther! | Open Subtitles | في هذه الزاوية من كليفلاند أوهايو البطل لوثر شاو |
| Onu izliyorum... Hey! Shaw'un telefonuyla, seni GPS'ten izliyorum. | Open Subtitles | أنا أتعقبك من خلال الجي بي إس الذي في تلفون شاو |
| Onun davasına dedektif Shaw bakıyor. Geldiğinizi söyleyeyim. | Open Subtitles | المحقق شاو يدير تلك القضية سأعلمه أنك هنا |
| - O yolsuz polis Shaw öldürdü Max'i dostum. | Open Subtitles | ما الذي تخفيه؟ لقد كان ذلك الشرطي القذر شاو من قتله |
| Ben... Isaiah'la beraberken Shaw ve Armand arasında geçen bir konuşma duydum. | Open Subtitles | عندما كنت مع اشعيا سمعت محادثة بين شاو و ارماند |
| Los Angeles Polisi seni vurdu. Bu hep olur. Değil mi Shaw? | Open Subtitles | هذا ما سيحدث الشرطة قامت بقتلك هذا يحدث كثيراً، قم بذلك يا شاو |
| - Walker ve Shaw durumunu bildikleri için yemek işini halletmeye evine gittiler. | Open Subtitles | أين الجميع؟ والكر و شاو علموا ما الذي يدور في رأسك |
| Vurman gereken herif Daniel Shaw. | Open Subtitles | هذا الرجل الذي من المفترض أن تقتله اسمه دانيل شاو |
| Biraz daha görüşme yapıp Shaw'ın arkasında sürpriz bırakmadığından emin olalım. | Open Subtitles | لنستمر بمقابلة الموظفين و لنتأكد أن شاو لم يترك أي مفاجآت خلفه |
| Shaw zevkine düskün ve yakisikli olabilir ama resmen soguk nevale. | Open Subtitles | شاو ربما هو وسيم وعالمي ويعرف طريقه في قائمة الطلب لكن , يارجل انه صلبٌ كـ لوحة |
| Rahatsiz ediyorum Bay Shaw ama telefonunuz var. | Open Subtitles | أأسف لإزعاجكم , سيد.شاو لديك مكالمة هاتفية |
| Ajan Shaw, seni yakalamaya çalisan Ring Ajani'nin köstebegin vücudundan veri sürücüsünü çikaran kisi oldugunu ögrendik. | Open Subtitles | العميل شاو , لقد تلقينا للتو معلومات تقول أن عميل الرينغ ذلك الذي حاول الامساك بك هو نفس الشخص الذي أخذ جهاز المعلومات |
| İlginç çünkü ben adınızın Nin Shaw olduğunu sanıyordum. | Open Subtitles | أتعلم هذاا غريب كنت أعتقد أنه أسمك لي شوا |
| Shaw'un masası için çok talep var. | Open Subtitles | لدينا طلبات كثيرة من أجل كرسي على طاولة السيدة لي و شوو |
| Bugün komedyen Margaret Shaw'ın doğum günü. | Open Subtitles | " اليوم عيد ميلاد الكوميدية " مارغريت تشو |
| Öte yandan, Berkshire Hathaway, Warren Buffett ve dünyadaki en büyük halı firması olan Shaw Halı ile çalışıyoruz. | TED | من ناحية أخرى، نبحث في شركة بركشاير هاثاوي، وارين بوفيت وشو للموكيت، أكبر شركة موكيت في العالم. |
| Görünüşe göre, kurt adamımızı bulduk. Shaw, anlamalıydım. | Open Subtitles | .يبدو أننا أمسكنا بالمُستذئب شو كان على أن أعرف |
| Aslına bakarsan Sarah ve Shaw Paris'e gitti. | Open Subtitles | في الحقيقة , سارة وشاو في طريقهم لباريس |
| Hayır, böceklerle ilgilenmiyoruz Bay Shaw aslında tamamen karşıyız. | Open Subtitles | لا, نحن لا نبحث عن اجهزة تنصت, سيد شو في الواقع، على العكس تماما |
| Şu lanet olası Thomas Shaw olayı devam ediyorken dikkatli olmalısın Daniel. | Open Subtitles | عليك أن تكون حذرا، دانيال. تعلمون، مع هذا القرف توماس شو تتراجع. |
| Raymond Shaw savaştan çağrılarak doğruca Washington'a uçtu. | Open Subtitles | ريموند شو عاد من المعركة .. وطار مباشرة لواشنطن |