"shinwell'" - Translation from Turkish to Arabic

    • شينويل
        
    Ama dün Shinwell'i görmek kendimi iyi hissettirdi. Open Subtitles لكن رؤية شينويل البارحة جعلتنى على ما يرام
    Shinwell'i cezaevinde tutmak için bir suç işlediğimde, Open Subtitles عندما ارتكبت جناية لإبقاء شينويل خارج السجن
    Shinwell'in bıçak parçalarını zımparamadıklarını fark ettim. Open Subtitles لاحظت أن شينويل لم يغطى فتحات السكين بالرمل
    Shinwell şartlı tahliye edildi. Dedektif Cosa etkilemez. Open Subtitles شينويل" في إطلاق سراح مشروط" و المُحقّقة "كوسّا" غيرُ منذهلة
    Shinwell araç kutusu ve birkaç başka öğe sattı Open Subtitles شينويل" باع صندوق المُعدّات خاصّته" مع بعض الأشياء
    Ama Shinwell'in şimdiki hali konusunda hiçbir anlayışım yok... Open Subtitles لكنْ ليس لديّ أيُ فكرة عن "مكان تواجد "شينويل
    Shinwell ve Whitlock telefonda konuşmadılar. Open Subtitles "شينويل" و "ويتلوك" لم يتحدّثا عبر الهاتف أبداً
    Polisler o silahı Shinwell'e geri yollarlarsa, Open Subtitles إن اقتفت الشُرطة ذلك السلاح "نحو "شينويل
    Ve Shinwell gibi o şartlı tahliye edildi. Open Subtitles مثل "شينويل"، فقد كان في إطلاق سراح مشروط
    Polis Shinwell'in izlerini tespit etmeden önce... Open Subtitles قبل أن تتعرّف الشُرطة على "بصمات "شينويل
    Ajan Whitlock, Shinwell'den bahsetmeliyiz. Open Subtitles أيُّها العميل "ويتلوك"، علينا التحدُّث "حول "شينويل
    Shinwell nasıl bir isim öyle? Open Subtitles أى نوع من الاسماء هو شينويل ؟
    Yardımsever dostun, Shinwell. Open Subtitles الزميل المساعد شينويل
    Dün Shinwell bana bir kızı olduğunu söyledi, Chivonne. Open Subtitles (البارحة (شينويل) أخبرنى إنه يملك فتاة (شيفون
    Eğer Shinwell'in Chivonne'un hayatına tekrar girmesine izin verirsem uyuşturucunun, silahların ve çetelerin onunla hayatına gireceğini de biliyorum. Open Subtitles (و عرفت انه إذا عاد (شينويل إلى حياة (شيفون) , فسأسمح بالمخدرات و الأسلحة و العصابات
    Shinwell'e Chivonne'un yerini söylemek için iznimi istediğini söylemiştin. Open Subtitles لقد قلتى انكى تحتاجى إذنى (لتخبرى (شينويل) بمكان (شيفون
    Shinwell gibi adamlar sadece bir şeyi umursarlar, kendilerini. Open Subtitles الرجال مثل (شينويل) لا يهتمون إلا بشىء واحد :
    Shinwell bir iş arama girişimi daha boş çıktı. Open Subtitles أنت تعلم أن (شينويل) خسر للتو فرصة الحصول علي وظيفة أخري
    Shinwell hakkındaki fikrini düşünüyordum. Open Subtitles الأمر يستحق ، هل تعلم لقد بدأت أفكر بشأن (بفكرتك بشأن (شينويل
    Ne yani, Shinwell'in kaderi bir boks salonunda temizlikçi olmak mı? Open Subtitles حسنًا ، إذًا ، ماذا إذا ما كان (شينويل) من المفترض أن يكون عامل نظافة في صالة رياضية خاصة بالملاكمين

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more