Parmağındaki iki eski yanık izi elinde sigarayla uyumaya eğilimli olduğunu gösteriyor. | Open Subtitles | والحروق القديمة على أصابعك تعني أنك كنت تريد أن تطفئ سيجارة بيدك |
Aşırı miktarda alkol almış ve yanan sigarayla yangın çıkarmış. - Bir kazaymış. | Open Subtitles | بعد إستهلاكه كمية كبيرة من الكحول وإندلاع حريق بسبب سيجارة مشتعلة، كانت حادثة. |
Sigara içmenin ilk yıllarındaki dikkatsizliğimiz, sigara salgınına ve sigarayla ilgili daha birçok hastalığa neden oldu. | TED | قادت قلةُ الاحتراز ضد تدخين السجائر في السنين الماضية إلى وباء تدخين السجائر، وإلى غيرها من الأمراض المرتبطة بالتدخين. |
Çiçek falan kokar sandım ama sigarayla Hindistan cevizi kokuyor. | Open Subtitles | ظننت أنها ستبدو مثل رائحة الورود ولكنها سجائر وجوز الهند |
Bak elimi sigarayla yaktım, sigara içmemek için ama hâla içiyorum. | Open Subtitles | انظر مولانا، حرقت يدي بالسجائر مرات عديدة لكنني مازلت أدخن |
Alkol seanslarını iptal edip kahve ve sigarayla devam edebilirim. | Open Subtitles | انه جيد للغاية وسأتغيب عن اجتماع الادمان على الكحول وسأعود للقهوة والسجائر |
Bir domuza pamuklu elbise giydirdik ve bir sigarayla yaktık. | Open Subtitles | ألبسنا الخنزير برداء قطني وأشعلناه بسيجارة |
Hiç annemi elinde sigarayla gördünüz mü? | Open Subtitles | هل شاهدت أمّي يوماً بدون سيجارة في يدها؟ |
sigarayla bir ışığı kapatmak biraz zaman, bolca da akciğer ister. | Open Subtitles | تشغيل أحدهم , يحتاج لتدخين سيجارة يتطلب القليل من الوقت ورئة قوية |
Bayım, arkadaşınıza söyler misiniz, o sigarayla bu joint i değişelim. | Open Subtitles | مرحبًا يا سيّد، أخبر صديقك أنّني سأقايضه لفافة مقابل سيجارة. |
Bizim ihtiyar, elinde sigarayla birlikte koltuğun üstünde uyuya kalmış. | Open Subtitles | العجوز ذهب في النوم على الأريكة غافلًا عن سيجارة مشتعلة في يده |
Dolandırıcılık gördüm, çalıntı araba ve çeklerden tutun da... kaçak sigarayla alakalı bir çok konuşmaya şahit oldum. | Open Subtitles | لقد سمعت ورأيت مناقشات عن كل شئ عن سيارات مسروقه ,سندات مسروقه حتي السجائر المهربه |
Ve yönetim kurulunu arayıp bizimle işbirliği yaptığını anlatabiliriz, sende şapkanı sigarayla takas edersin. Kufi. | Open Subtitles | وإتصال منا للمجلس سيقوم بأكثر من تلك القبعة التي تقايضها بعلبتين من السجائر |
sigarayla içki için markete götürme vakti senin için, dümbelek seni. | Open Subtitles | حان، الوقت لتوصلنا الى المتجر من اجل السجائر والخمر, |
Bu cihazların çoğu, bir paket sigarayla aynı miktarda nikotin içeriyor. | TED | تحتوي العديد من هذه الأجهزة على كمية من النيكوتين تُعادل ما يوازي علبة سجائر كاملة. |
Belki oraya gittiğinde bir paket sigarayla takas edebilirsin. | Open Subtitles | ربما عندما تذهب الى هناك يمكنك مبادلتها بعلبة سجائر |
Karım sigarayla kendini öldürmeye çalışıyor. | Open Subtitles | زوجتي تحاول قتل نفسها بالسجائر |
Onu hiç sigarayla yakmış mı? | Open Subtitles | هل حرقته بالسجائر ؟ |
Herşeyi içine atmayı deneyebilirsin içkiyle, uyuşturucuyla ve sigarayla, ama biliyorsun ki bunlar seni istediğin yere götürmez. | TED | والآن يمكنك أن تترك كل هذا بداخلك وأن تحستي الكحول والمخدرات والسجائر ولكنك تعلم جيداً أن هذا لن يوصلك إلى المكان الذي تريد ان تصل اليه |
Bu adamı sigarayla yakarım diyerek tehdit etmişsin. | Open Subtitles | بانكِ قد قمتِ بالتهديد بحرق أحدهم بسيجارة مشتعلة |
Vücuduna yapışıyorlardı, kanını emiyorlardı ve eğer sigarayla doğru bir şekilde yakarsanız düşüp, vücudunuzun her tarafında siyah lekeler bırakıyorlardı. | Open Subtitles | كانت الواحده منها تلتصق بجسدك وتمتص الدماء منه وما لم تحرقها بالطريقه الصحيحه ...ألا وهى طرف السيجاره المشتعل فأنها تستمر فى امتصاص الدماء منك حتى تتخم وتسقط تاركه ورائها علامة سوداء |
Arkadaşına patlayan sigarayla bir şaka yapmaya mı karar verdin? | Open Subtitles | قررت خداع صديقك بسيجار منفجر ؟ |