Şimşekleri bir silah gibi kullanma fikri şüphesiz binlerce yıl öncesine dayanır; en azından Antik Yunanlıların dönemine. | Open Subtitles | مفهوم استخدام البرق كسلاح هو في الواقع يعود الي ألف سنه مضت , ويعود لقدماء اليونان |
Cinselliği duygusal bir bağ kurmamak için bir silah gibi kullanıyorsun. Kitaba uygun bir vaka. | Open Subtitles | إنك تستخدمين الجنس كسلاح لمنع تشكيل روابط عاطفية حقيقية |
'Kaderlerini silah gibi kullanır.' 've her zaman ölümü önler.' | Open Subtitles | يستعملوا مصيرهم كسلاح لهم ويتفادون الموت في كلّ وقت |
"Silab" sanki buradaki. "Silah" gibi değil. | Open Subtitles | "gub" ذلك يبدو مثل "هي لا تبدو مثل "سلاح |
Malta Şehri'nde Bogie'nin taşıdığı silah gibi. | Open Subtitles | (كالسلاح الذي كان لدى (بوجي) في (مالتيس فلكون |
"İnsanlar inançlarını silah gibi kullandıklarında..." | Open Subtitles | عندما استخدم البشر إيمانهم كسلاحٍ |
Çekici birisiniz ama mutsuzsunuz ve çekiciliğinizi bir silah gibi kullanmaya alışmışsınız. | Open Subtitles | إنكِ جذابة جداً ولكن غير سعيدة ولقد إعتدتي أن تستخدمي جاذبيتك الجنسية كسلاح |
Az önce genç bir kadının seks hayatını bir silah gibi kullanan sendin! | Open Subtitles | أنت الذي قمت برمي التاريخ الجنسي لأمرأة شابة عليها كسلاح |
Adamı bir silah gibi doldurdun ve doğruca kendi karına nişan aldırdın. | Open Subtitles | لقد ذخرته كسلاح ثم وجهته مباشرةً الى زوجتك |
En iyi yönlerimizi motive eder ya da en kötü yönlerimiz tarafından bir silah gibi kullanılır. | Open Subtitles | فبمقدوره تحفيز وشل أفضلنا أو يمكن استخدامه كسلاح من أسوأنا |
Kazandığın bir şey gibi, hiç kullanmadığın bir silah gibi sadece onu burada tutacaksın. | Open Subtitles | ستقوم بالإحتفاظ بها هنا وكأنها شيئاً مقتنى كسلاح لن تستخدمه أبداً |
İçimdeki bütün karanlığı alıp, silah gibi kullanarak. | Open Subtitles | بإستخراج كل الظلام المحصور داخلكِ وتستخدميه كسلاح |
Zorunlu açlığı, köleliği politik silah gibi kullanılan tecavüzü. | Open Subtitles | التجويع القسري والعبودية والإغتصاب كسلاح سياسي |
Ya kanımı bir şekilde çıkarıp kimyasal bir silah gibi kullanırsak? | Open Subtitles | ماذا لو أستخدمنا دمائي ونشره كسلاح كيميائي ؟ |
Kaşar karı silahlı bir silah gibi. | Open Subtitles | الباغية بدَت مثل سلاح يحمل سلاحًا. |
silah gibi. | Open Subtitles | إنه مثل سلاح |
Bir şekilde onları silah gibi kullanıyor. | Open Subtitles | بطريقه ما يتحكم بهم كالسلاح |
Evet, geride atış artığı bırakmayan ve silah gibi ateşlenen bir alet ile mermi gibi davranan, ezilmiş ya da silaha hiç konmamış bir nesne arıyordum. | Open Subtitles | أجل كنت أبحث في شيء هذا قد يطلق النار مثل مسدس برذاذ شظايا واحتمالية مقذوفات قد تكون عالقة |
Ama dışarıdaki dünyada kelimeleri silah gibi kullanan insanlar var. | Open Subtitles | لكن في العالم الخارجي، هناك أناس بإمكانهم استعمال الكلمات كأسلحة |