Ben çocukken, onlar saçlarımı kestiler burnumu sildiler, ayakkabılarımı bağladılar. | TED | عندما كنت طفلًا، قصوا شعري مسحوا أنفي, ربطوا حذائي. |
Geçen sefer onu öldürmeden önce o bilgileri sildiler. | Open Subtitles | المرة الأخيرة , لقد مسحوا معرفة القدماء من دماغه قبل أن تقتله |
Yıllarca yazdıkları kişilikleri sildiler ama seni sevmekten vazgeçmedi! | Open Subtitles | مسحوا عقله لسنوات ولم يتوقف بها عن حبك أبداً |
Sanki bütün anılarımızı sildiler. -Ama neden? | Open Subtitles | ـ يبدو إنهم محوا ذكرياتنا ـ لكن لماذا ؟ |
Hafızamı sildiler. | Open Subtitles | لقد محوا ذاكرتى |
Bilgisayarcılar da bilgisayarımdan her şeyi sildiler. | Open Subtitles | والعاملين بقسم المعلوماتية مسحوا الحواسيب |
Alınındaki bindiyi sildiler (Ç.N; evli kadınların alnındaki nokta) | TED | مسحوا النقطة الحمراء من على جبهتها. |
Kendi bilgisayarlarını sildiler. | Open Subtitles | لقد مسحوا جهازهم الحاسوب |
Hafızanı sildiler. | Open Subtitles | إنهم مسحوا ذاكرتكِ. |
Bütün izleri sildiler. | Open Subtitles | لقد محوا كل أثر |
- Tüm hayatını sildiler. | Open Subtitles | لقد محوا حياتك بالكامل |