"silen" - Translation from Turkish to Arabic

    • يمسح
        
    • بمسح
        
    • تمسح
        
    • حذف
        
    • محا
        
    • محَت
        
    • السيئةَ
        
    Ama sümüğünü koluna silen biri, tuvalet temizliği konusunda pek iyi bir yerde değildir. Open Subtitles لكن أظن أن من يمسح أنفه بكم قميصه لا يهتم أصلاً بالنظافة الشخصية
    Ama sümüğünü koluna silen biri, tuvalet temizliği konusunda pek iyi bir yerde değildir. Open Subtitles لكن أظن أن من يمسح أنفه بكم قميصه لا يهتم أصلاً بالنظافة الشخصية
    Orijinali kısa dönem hafızayı silen bir tüfek gibiydi. Open Subtitles النسخة الأصلية كانت كالبندقية تقوم بمسح الذاكرة القصيرة الأمد
    Hey, adamım, en başta kaydı silen sensin. Open Subtitles مهلاً يا صاح، أنتَ مَن قام بمسح التّسجيل في المقام الأوّل
    İnsanların hafızasını silen zımbırtılardan var mı sende? Open Subtitles أفترض أنك تملك واحد من تلك الأجهزة التي تمسح ذاكرة الناس أو ما شابه؟
    Ve kendini silen mesajlarla emir alıyorlar. Open Subtitles و تلقي الأوامر عبر النصوص حذف الذات.
    Hoke'un dosyalarını silen kişinin, dosyaların bir kopyasını almadığından eminler mi? Open Subtitles أيا كان الذي محا من الملفات هوك القرص الصلب , لكنها لم تجعل نسخة؟ هذا صحيح.
    Seni ıslahevine bırakan aile hiç seni kontrol etmeyen aile hayatından bütün varlık izlerini silen aile. Open Subtitles أسرة ألقت بك في تكيّة ولم تبحث عنك الأسرة التي محَت أثرها من حياتك.
    Ne zaman yenine burnunu silen, pis kokan bir adamla aynı taksiye binsem seksi bir hatunun beni limuzinle aldığı bir dünyayı hayal ediyorum. Open Subtitles كلما أركب سيارة أجرة مع كريه يمسح مخاطه بكمّه أحلم بعالم حيث فتاة مثيرة تأتي لانتشالي بليموزين
    Sun plak şirketinde yerleri silen ve cebindeki bir doları ve hayalinden başka hiçbir şeyi olmayan bir delikanlı hakkında hülyalara daldım. Open Subtitles كدت أن أفقد نفسي في احلام اليقظة. عن ولد شاب يمسح الأرضيات في تسجيلات الشمس, وليس لديه شيء
    Yerleri silen bir temizlik görevlisi görüyorsunuz. Open Subtitles باتجاه الشرق نحو المدخل وتشاهد البواب يمسح الأرضية
    Bilgisayarına baktık ve uzaktan veri silen hatta komple bir siteyi bile silebilen yasadışı bir program bulduk. Open Subtitles فتشنا جهاز الكمبيوتر ووجدنا برامج غير نظاميه والتي تقوم بمسح البيانات من بعد حتى لموقع بالكامل
    "Bir çocuğun hafızasını silen ve bir fast food dükkanı açar gibi robot asker ordusu üreten kadın." dedi. Open Subtitles هذا الكلام يأتي من المرأة التي قامت بمسح ذاكرة طفل وقامت بإسراع إنتاج جنود آليين كما لو كانت ستفتتح مطعم للطعام السريع
    Sen de kendini silen bir Meksikalısın. Open Subtitles حقاً؟ وأنت مكسيكي تمسح لنفسك
    Alnımı silen bir hemşire hatırlıyorum. Open Subtitles أتذكر ممرضة تمسح جبيني.
    Dosyaları silen kişiyi bulabilirsek... Open Subtitles إذا إكتشفنا من حذف تلك الملفات
    Bay Reese, Bay Easton'un telefonunda endişe verici bir kendi kendini silen mesaj keşfettim ve kurtardım. Open Subtitles سيد (ريس)؟ لقد اكتشفت حذف نص ذاتي مثير للقلق في هاتف السيد (إيستون) وقمت بأعادته
    Kevin'in anılarını silen her kimse yenilerini koymuş olmalı. Open Subtitles لعل من محا ذكريات كيفن زرع مكانها ذكريات جديدة
    Hala hafızamızı silen şeyin ne olduğunu bilmiyoruz! Open Subtitles مازلنا لاندرى ماالذى محا ذاكرتنا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more