Komik suratları kıçını silerken de yapabilirsin. | Open Subtitles | يمكنك عمل تعبيرات مضحكة بينما تمسح مؤخرته |
Daha annen senin burnunu silerken baban ve Antonio ile birlikte oturduğum aile masasındayım! | Open Subtitles | طاولة العائلة حيثما جلست مع والدك و انطونيو بينما امك تمسح انفك احترس جوني |
Bu gece Shannon'ı giriş kayıtlarını silerken yakaladık, ve o hapishaneye gidiyor. | Open Subtitles | نقبض على شانن وهي تمسح السجلات الليلة |
Sonra, Sam amca kıçını kalitelisiyle silerken neden Krakozhialıların ucuz tuvalet kağıdı kuyruğunda beklediğini anlarsın. | Open Subtitles | ثمّ ستعرف لماذا القراقوزيون ينتظرون في الطابور من أجل ورق مرحاض رخيص بينما يمسح العمّ سام مؤخرته بمناديل ذات طيتين |
Sonra, Sam amca kıçını kalitelisiyle silerken neden Krakozhialıların ucuz tuvalet kağıdı kuyruğunda beklediğini anlarsın. | Open Subtitles | ثمّ ستعرف لماذا القراقوزيون ينتظرون في الطابور من أجل ورق مرحاض رخيص بينما يمسح العمّ سام مؤخرته بمناديل ذات طيتين |
Bilirsin, cezalıydım tahtayı silerken birden arkamdan yaklaştı. | Open Subtitles | وتقدّمت من ورائي وأنا أمسح اللوحة السوداء. |
Ben de bir yandan gözlerimdeki kusmukları silerken, bir yandan onu sakinleştiriyordum. | Open Subtitles | و لقد كنت أحاول تهدئتها حين كنت أمسح تقيؤها من عيوني |
Evet dedin. Mendilinle terlerini silerken filmlerden hoşlandığını söyledin. | Open Subtitles | أجل، وأنت تمسح عرقك بمنديلك |
- Kızı boruyu silerken görmek. - Temizlemek falan. | Open Subtitles | تمسح العمود - مثل، تنظفه - |
Evet, güvenlik kamerası... plakayı silerken görüntülemiş. | Open Subtitles | أجل، صوره فيديو الأمن وهو يمسح لوحة السيارة |
Terapinin seni delice sıktığına dair hiçbir şüphem yok, aynı benim de dişlerimi fırçalarken ve kıçımı silerken sıkıldığım gibi. | Open Subtitles | ليس لدي شك في أنك سوف تكون بالملل عديم الفائدة عن طريق العلاج، وبنفس الطريقة أنا بالملل عندما فرشاة أسناني و يمسح الحمار. |
Öğrenci gözyaşlarını silerken sessizce cevapladı... | Open Subtitles | أجاب التلميذ متلطفاً وهو يمسح دموعه... |
"'Who Are You Now? ' parçasında gözyaşlarımı silerken... | Open Subtitles | أدعو الرب بأن لم يراني أحد أمسح دموعي سراً |
Gözlerimdeki yaşları silerken sana şunu diyeyim: | Open Subtitles | و بينما أمسح دمعتي التي ذرفت دعني أقول لك ما يلي: |
Seni silerken anladığını söylemiştin. | Open Subtitles | قبل أن أمسح ذاكرتك، قلت لي أنك تعرفين. |