Belki beş yüz yıllık akılcı insan merkezli düşünceyi, 18 dakikalık bir konuşmada silip atamayız. | TED | ربما لا نستطيع محو 500 عام من الفكر الإنساني الراشد في محادثة واحدة 18 دقيقة. |
Ben yerleri silip, küveti temizleyip, çamaşırları asana kadar... | Open Subtitles | بعد أن أنتهي من مسح الأرض و تنظيف المغطس و نشر الملابس |
Artık penisindeki spermleri silip başka bir yere saplama zamanı geldi. | Open Subtitles | حان الوقت لمحو المظهر الحزين عن نفسك والعمل على إثارة نفسك |
Adamım diskleri silip, kabloları çekip, fiber uçlarını söküyorduk ve de... | Open Subtitles | لقد كنا نقوم بمحو الأقراص الصلبة نقطع الوصلات، و نسحب الأشرطة |
Yüzündeki o sevimli oğlan çocuğu gülümsemesini seni öldürürken silip atacağım! | Open Subtitles | سأقوم بمسح إبتسامة الفتى الساحرة من على وجهك اللعين |
Neden oğlunu silip atmak için ne kadar korkak biri olmak gerektiğini söylemiyorsun? | Open Subtitles | لما لاتخبرني الى اي درجة من الجُبن عليك ان تكون لكي تمسح ابنك ؟ |
kederi yüzünden silip atıyor. Susuz parmağını, diline bastırıyor, ve tuzu tadıyor. | TED | يمسح الأسى من على وجهه، ويضع اصبعه العطشان، على لسانه العطشان، ويتذوق الملح. |
- Hemen Chandler'ın ceketine silip o lanetten kurtuldum. | Open Subtitles | أنا لا تبدو حقا في ذلك. أنا فقط مسحت على معطف تشاندلر وحصلت على الجحيم من هناك. |
Eğer muhtemel bir arıza varsa kodlamanı silip fabrika ayarlarına dönmen gerekir. | Open Subtitles | إذا كان هناك عطل محتمل، يجب عليك حذف المصفوفة الخاصة بك وإعادة تأسيس إعدادات المصنع. |
Beni onlar korudu. Onları silip atamadılar. İnsan ruhunu asla yenemezler. | Open Subtitles | هم لم يستطيعوا محو تلك الأشياءِ أنت لا تستطيع التغلب على عقلية الانسان ِ |
Hafızamı silip gerçeğin peşinde koşmamı söylemen insafsızlıktı. | Open Subtitles | محو ذاكرتي وإخباري أن أجد الحقيقة كان ظالما |
Bütün cinsel geçmişini silip yeniden başlayabilirsin. | Open Subtitles | يمكنك مسح الماضي الجنسي الخاص بك والبدء من جديد. |
Kasırga diğer hepsini silip süpürmüş. | Open Subtitles | الإعصار مسح كل شيء آخر هذا يسمى طابع زمني |
Bu, hafızanda benimle ilgili olan her şeyi silip... | Open Subtitles | وذلك لأن لديهم لمحو كل ما تبذلونه من ذكريات لي |
Yani bazı simgeleri bilerek silip, bilgisayardan eksik simgeyi öngörmesini istiyoruz. | TED | حتى نقوم بمحو عمدا بعض الرموز ، و نطلب من الحاسوب التنبؤ بالرموز المفقودة. |
Beni bebek poposu silip alt değiştirirken hayal edebiliyor musun? | Open Subtitles | أتتخيلين أقوم بمسح مؤخرة طفل وتغيير الحفاضات؟ |
Neden suratındaki o aptal ifadeyi silip, yere sürtünmekten nasır tutan parmak boğumlarına biraz krem sürmüyorsun? | Open Subtitles | لمَ لا تمسح تلك النظرة الغبية عن وجهك و تأخذ مستحضر لتلك المفاصل التي تسحبها |
Sadece tetiği çekerek sizi bir anda silip atabiliriz. | Open Subtitles | يمكننا أن يمسح لكم فقط عن طريق سحب الزناد. |
Onun için de bira şişesindeki parmak izlerini silip kocasının parmak izlerini bırakarak olaya intihar süsü vermek istedi. | Open Subtitles | لذا ، مسحت البصمات من الزجاجه و وضعت بصمات زوجها ليبدوا كأنه انتحار |
Fotoğrafları silip bunun yanına kâr kalacağını sanma. | Open Subtitles | لا يمكنك حذف صور وتعتقد بأن كل ذلك سيرحل |
Belki de kılıçla kıçımı silip uçurumdan atarım. | Open Subtitles | ربما سأمسح مؤخرتي به و بعد ذلك سأرميه من فوق جرف |
Tamam. İhtiyacımız olan tüm veriyi kopyala, her şeyi silip temizle ve oradan çık. | Open Subtitles | حسناً، انسخ المعطياتِ التي نحتاجها و امسح كلّ شيءٍ عن آخره. |
Alt tarafı gidip tahtaya "Bayan Flynn"ı silip "Bayan Biggs" yazacaksın. | Open Subtitles | فقط اذهبي الى سبورة الطباشير امسحي "انسة فلين" واكتبي "سيدة بيجز" |
Her şeyi silip tekrar çalıştırıp, temiz yedekleri yükleyeceğiz. | Open Subtitles | نمحو كل شيء، نعيد التشغيل بنسخ احتياطية خالية |
Bir orduyu silip süpürecek kadar ateş gücümüz var. Fakat... | Open Subtitles | أستطيع الذهاب الى هناك في الأسفل متى شئت لدينا القوة الكافية لمسح جيش كامل |
Hayır, bu olanlar 20 koca yılı silip atamaz. | Open Subtitles | لا هذا لن يمحي عشرين عاماً سوية |